İnsan nedir?
Bir soru…
Cevabı yalnızca felsefede değil, yaşamın kıyılarında saklı.
Mark Twain bu eserinde keskin zekâsını ve ironik üslubunu bir araya getirerek, insan doğasının sır perdesini aralıyor. Sıradan bir sohbet gibi başlayan metin, zamanla bir düşünce laboratuvarına dönüşüyor. Yargılar sorgulanıyor, alışılmış değerler altüst ediliyor ve okuyucuya kaçamayacağı bir yüzleşme imkânı sunuluyor: “Özgür irade gerçekten var mı? İnsanın özü bencil midir? Ahlak doğuştan mı gelir, yoksa bir koşullanmanın ürünü müdür?”
İki karakterin tartışmaları eşliğinde ilerleyen bu diyalog, Twain’in dehasıyla kaleme alınmış bir insanlık tahlilidir. Yazar, kalbin ışıltılı yanılsamaları ile zihnin karanlık kıvrımları arasında gidip gelirken, okuruna da aynı yolculuğa çıkma cesaretini fısıldar.
Modern felsefenin, psikolojinin ve edebiyatın kesiştiği bu eşsiz metin; düşünmeyi, sorgulamayı, bazen de inançlarımızı yeniden inşa etmeyi zorunlu kılıyor. İnsan Nedir?, yalnızca bir kitap değil; içimizdeki bilinmeyene yöneltilmiş dürüst bir sorudur.
