Leyla Şener

Bazı garip dostluklar vardır. İki dost ellerinden gelse birbirlerini yer; ama yine de hayat boyu birbirlerinden ayrılmaz, içtikleri su ayrı gitmez. Bunlardan

Cin gibi hayvan. Bazı insanları kalıplarına bakıp bir şey zannedersin ama kafalarının içi boştur. Şu kulaklara bak, kıpır kıpır! Telgrafa bile gerek yok, bir kilometre uzaktan her şeyi duyar vallahi

Anlamadım. Ne akıllısı?”
“Paulson’un kitabında öyle yazıyor. Eve bir hırsız girerse, köpek havlayarak ev sahiplerini haberdar eder, horoz her sabah herkesi uyandırır. Ya kedi? Onun da patisiyle yüzünü temizlemesi eve değerli bir misafirin geleceğinin habercisidir.”
Delikanlı bunları söylerken gülümsüyordu. E

Paulson kitabında bir baba ve üç oğlunu anlatır” diye araya girdi. “Baba, kırmaları için oğullarına bir demet çıta vermiş, hiçbiri kıramamış. Aynı çıtaları teker teker alınca kırıvermişler. İşte bu da böyle... E,

Alışkanlıkları insana her şeyi yaptırabilir.

Alışkanlıkları insana her şeyi yaptırabilir.

Aslına bakarsanız bilimsel bir çalışması olduğunu da sanmam. Ama Rusya’da bilim adamlarının başına sık sık gelmez mi bu

Bilimsel alanda fazla bir şey yapmamış olmasına rağmen ona bilgin diyenler bile vardı. Aslına bakarsanız bilimsel bir çalışması olduğunu da sanmam. Ama Rusya’da bilim adamlarının başına sık sık gelmez mi bu?

Bilimsel alanda fazla bir şey yapmamış olmasına rağmen ona bilgin diyenler bile vardı

Sonradan çıkan söylentilere göre, bu yazıların devam etmesi yasaklanmış, hatta yayımlanan ilk bölümden dolayı bu ilerici derginin başına gelmeyen kalmamıştı. Bunda doğruluk payı olabilir. Hem o günlerde böyle şeylerin olmadığını söylemek mümkün mü? Ama büyük bir ihtimalle, yazarın, tembelliği yüzünden yazıların sonunu getiremediğini düşünmek daha akıllıca olacaktır.