Bir boşluk, ufacık bir nokta, bir çizgi, ya da bir harf nasıl olurda bir kelimenin anlamını dramatik bir şekilde değiştirebilir?

İşte okuyacağınız bu kitap da size bunu anlatıyor olacağım.

Birgün neden bu kadar yavaş okuduğum hakkında düşünmeye başladım. Kafamı karıştıran birşeylerin olduğunun hep farkındaydım. Ama bu karışıklığı bir türlü kelimelendirebilmiş değildim henüz. Ağır ağır okuyan ve arasıra da okurken takılıp kalan bir çocuktum.

Bu kafa karışıklığı beni alfabeyle ilgili bir araştırma yapmaya yöneltti. Ve bu araştırmanın sonucunda, alfabemizde kullandığımız harflerin (diğer dünya dillerinde bulunan harf ve kelimeler dahil) ve bu harflerin oluşturduğu kelime ve anlamlarının aslında “keyfi” ve “rastgele” oluşturulduğunu keşfettim. Herhangi bir mantığı (tüme varım veya tümden varım) takip etmiyordu.

Harfler kelimeleri oluşturmuş ve bu kelimelerden belli anlamlar çıkarılmıştı. Her harfin bir ses çıkardığı ve bu seslerin bir araya gelip herhangi bir kelimenin anlamını sesli bir şekilde oluşturduğunu keşfettim. Ve bu çıkan sesler de aslında “keyfi” ve “rastgele” seslerdi.

Hem harfler, hem harflerin oluşturduğu heceler hem de hecelerin oluşturduğu kelimeler ve çıkan sesler, aslında “keyfi ve rastgele” idi. Herhangi bir evrenselliği temsil etmiyorlardı. İşte bende tam burada takılıyordum. Benim Disleksi olarak adlandırdığım şey aslında, dünya dillerinin herhangi bir mantığı takip etmemesinden ötürü benim yavaşlıyor olmamdan ibaretti.

Bu keşfi yaptıktan sonra Evrensel bir Alfabe geliştirdim. Ve bu kitap da Evrensel Alfabe'nin ön adımlarından biri niteliği taşımaktadır. Gelecekte yayınlanacak olan Evrensel Alfabe kitabıyla birlikte daha büyük bir anlam ifade ediyor olacak.

Özgür Deniz