Yazdığım fedakârlık hikâyesinin özeti şu: Bir çocuğun kardeşi çok ağır hastalanıyor. Çocuk buna o kadar çok üzülüyor ki, her gece yatağında “Onu öldürme Tanrım. Kardeşimin yerine beni öldür!” diye dua ediyor. Bir gece rüyasında kocaman bir dev geliyor, “Fedakârlık dileğin kabul olundu, kardeşinin yerine seni alıp götürmeye geldim,” diyor. Çocuk, “Ben bunu fedakârlık olsun diye söylemiştim, beni alma!..” diye ağlayarak yalvarmaya başlıyor. Öyle çok bağırıyor ki rüyasında, annesi uyanıyor, “Yavrum, rüyada korktun mu? Üstün açık kalmış da korkulu rüya görmüşsün. Haydi uyan yavrum...” diyerek çocuğu susturuyor.
Bu hikâyeyle, fedakârlıktan ne anladığımı acaba anlatabildim mi? Fedakârlık olsun diye yapılan fedakârlıkla alay etmek istemiştim.