Başarılı insanların hayat hikâyelerini okuyarak kendine ders çıkaran var mıdır? Bunu bilemem…
Ancak şu kadarını söyleyebilirim: Çömezin biri yakınıyormuş: “Usta! Bize öyküler anlatıyorsun ama anlamlarını ve bizim yapmamız gerekenleri hiç açıklamıyorsun.”
Usta cevap vermiş: “Evlat! Biri sana meyveyi çiğneyerek verse hoşuna gider miydi?”
Bazen gözleriniz dolarak, bazen de gülerek okuyacaksınız bu başarı hikayesini… Şundan eminim ki, Yüz Milyonluk Araba’nın devamı niteliğinde ikinci bir kitabın yazılması gerekecek. Yazılacak kitapta neler olacağını bu kitabı okuduğunuzda tahmin edeceksiniz ama ben yine sizlerle paylaşayım: Bulgurun ne olduğunu bilmeyen Amerikalılar hamburgere duydukları ilgi kadar OSES Çiğ Köfteye ilgi duyacaklar, İtalyanlar Akdeniz esintisi eşliğinde OSES Çiğ Köfteyi yiyecekler, Japonlar suşi yemekten aldıkları zevki OSES Çiğ Köfte yemekten alacaklar, Malezyalılar yeni bir lezzeti keşfetmenin verdiği hazla fast food kültürlerine OSES Çiğ Köfteyi ekleyecekler, Pakistanlılarla olan tatlı diyaloğumuz OSES Çiğ köfteyle pekişecek, Norveçliler balıkçılar kuzeyin soğuğunda OSES Çiğ Köfteyle dinçlik kazanacaklar, Brezilyalılar karnavalda çılgınca eğlenirken OSES Çiğ Köfteyi yeni keşfettiklerine üzülecekler, Türki Cumhuriyetlerdeki kardeşlerimizin sofrası OSES Çiğ Köfteyle zenginleşecek…
