bookmate game
Yukio Mişima

Yaz Ortasında Ölüm

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
Yukio Mişima, XX. yüzyıl Japon edebiyatnın hırçın çocuğuydu. Nobel Ödülü adayları arasında sık sık adı geçtiği halde aşırı milliyetçi, narsist, anti-humanist nitelemeleriyle suçlandı. Ancak bu eleştirilerin temelinde, yazarın gereğince anlaşılamamış olması vardır. Mişima, İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın yaşadığı dramatik yıkım sırasında yitip giden bir kuşağın haykıran sesidir. Yazarın yaşamı, bu kayıp kuşağın kendini yeniden keşfetmesinin öyküsüdür.

Mişima, Japon savaşçı sınıfının “hiçlik”e dayalı felsefesi ile yazarlığını ustalıkla birleştirir. 25 Kasım 1970 günü canlı yayın yapan kameralar önünde geleneksel Japon yöntemiyle karnını deşerek intihar etmesi de, aynı zamanda usta bir oyun yazarı olan Mişima'nın yaşamını canlı sahne performansı ile sonlandırdığı şeklinde değerlendirilebilir.
Bu kitap şu anda mevcut değil
241 yazdırılmış sayfalar
Bunu zaten okudunuz mu? Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
👍👎

Alıntılar

  • Misir Məmmədlialıntı yaptı7 yıl önce
    O gece uyuyamayıp da yatağımın içinde dönüp dururken o yaşımda düşünebileceğim her şeyi düşündüm. O mağrur halim nereye gitmişti acaba? Hep kendimden başka bir şey haline gelmemek için çabalamamış mıydım? Artık, içimde kendimden başka bir şey olma isteği güçlenmiyor muydu? Bir bakışta çirkin olduğunu düşündüklerim, güzelliklere dönüşüyor gibiydi. Çocuk olmanın lanetlenmişliğini ilk kez öylesine hissediyordum
  • Misir Məmmədlialıntı yaptı7 yıl önce
    ama o an benim İmura’dan beklediğim yanıt tamamen farklıydı ve o tek doğru yanıt için her şeyimi ortaya koyuverdiğimi sanıyordum. O anormal kararlılığım, içimde bu kararlılığımı tetikleyen gerilim, tamamen o beklentimden doğmuştu. Sanıyorum yalnızca o yanıt sayesinde o andan sonraki yaşantımla ilgili kararımı belirleme telaşına kapılmamın bile büyük bir anlamı vardı. Ancak, artık o noktaya dönmeye gücüm kalmamıştı. Dil ile anlaşamadığından, derdini anlatmak için sürekli sahibinin gözlerine bakan bir koyun gibi dalgın gözlerle İmura’ya baktım... Her şeyden kaçmak istiyordum.
    Fakat artık içmekten başka çarem yoktu. Boğulacak gibi oldum. Yaşla dolan gözlerimi kırpıştırarak, içimde yükselen kusma hissini bastırarak içtim. Enseme sanki soğuk bir şey bastırılıyordu ve gözyaşlarımın ardından gördüğüm odayı anormal ışıltılar kaplamış, gülen oğlanların yüzleri Goya tablolarındaki tuhaf insanları andırmaya başlamıştı. Gülüşmelerde az önceki neşe yoktu. Gülüşme dalgası dindiğinde iç dünyalarının derinliklerinde yatan acımasız bir duygu onlar korkutmaya başlamış gibiydi. Kış gecelerinde suyun yüzeyini kaplayıveren ince buz tabakaları gibi, çevremdeki insanların kendi hallerine dönerek bana bakmaya başladıklarını hissedebiliyordum. Arkalardan biri, “Bırak artık, yapma,” diyordu. O an ilk kez gözyaşı perdesinin ardından İmura’ya baktım.
  • Misir Məmmədlialıntı yaptı7 yıl önce
    Bu bir rüyadan ibaretti. Orada yaşayanlar farkına bile varmadan şehir sürekli başka bir şeye dönüşüp duruyordu. O anki şehir ertesi günkü şehir değildi. Ertesi günkü şehir de, bir sonraki günkü şehir olmayacaktı

Kitap raflarında

fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)