Bilgeler, hayatın özge rehberleridir. Onlar yaşadıklarından, çektikleri acılardan, karşılaştıkları kişi, zaman ve mekânlardan elde ettikleri tecrübelerini gönül süzgecinde damıtıp, aşk ocağında pişirdikten sonra bize nasihatlerini sundular. Bilgeler, birer aşk insanıdırlar. Onların gönül kazanı aşk ile kaynar. Aşktır onları ayakta tutan ve eserler verdiren… Yüreklerinde kaynayan aşk ateşinin bir cüz'üdür eserlerine yansıyan… Hepsini anlatabilselerdi, ne siz dayanabilirdiniz ne de biz… O acayip hakikatlerden başımız dönerdi de, çığlık çığlığa yollara düşerdik…
Bilgeler, yaşadıklarını ya düz yazı ya da şiir olarak insanlığa sunmuşlar… Hepsi de gökteki yıldızlar gibi… Hepsi de ayrı bir güzergâhtan aynı yola ışık tutar… Onlar, gerçek hayattan alıntılarla, gönül dünyalarındaki hazineleri kaynaştırıp da öylesine etkili bir şekilde insanlığa sunarlar ki, birkaç satıra dev anlamları nasıl da sığdırabildiklerine şaşar, durursunuz… Maharet de buradadır zaten… Lafı uzatmadan, kalabalık etmeden, malayaniye bulaşmadan sözün özünü anlatmak…
