Empedokles’de dört ana öğenin birleşip çözülme ilkeleri “sevgi ile nefret” (philotes kai neikos); Anaksagoras’da tohumların (spermata) ona bağlı olduğu ilke us (nous); Demokritos’da bölünmez olan (atomon) ve “boşluk” hep aynı soruna çözüm getirme denemeleri.
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Aristoteles’e göre{2} Platon, ideaların duyusal şeylerden ayrı bir yerde bulunması gerektiğini düşünmüştür; yani duyulur dünyadan ayrı bir idealar dünyasının varlığını öne sürmüş, üstelik de bu iki dünya arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışırken ileri sürdüğü “pay alma”{3} ya da “ilkörnekler”{4} görüşlerini gerektiği gibi temellendirememiştir.
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Var olanı temellendirirken, üzerinde yüzyıllarca tartışılan ve halen tartışılmakta olan Birlik-Çokluk sorununu da dile getiren Parmenides’in söyledikleri üzerinde başta öğrencileri Zenon ile Melissos olmak üzere pek çok filozof durmuş
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Elea Okulu için ‘O’ yani bir (Hen), doğmamış, değişmeyecek, son bulmayacak olandır. Dolayısıyla çokluk diye bir şey yoktur.
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Elea Okulu düşünürleri Bir'i varlıkla özdeş sayarken, “hiçbir şey” diye bir şeyin var olmasına karşı çıkarken; oluşu, yok oluşu, parçalanmayı, başlangıcı, sonu, hareketi yadsımışlardır.
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Herakleitos ateşi (pyr) koymuş ana madde olarak ve değişmenin ilkesi diye de “savaş-barış”, “açlık-doygunluk” gibi karşıtları kabul etmiş. Bununla da yetinmeyip değişmezliğin ilkesi “logos” var demiş: Her şeyin ilkesi, her şeyin yapısını gösteren, her zaman var olan logos.
Xuraman Memmedovaalıntı yaptı7 yıl önce
Miletos’lu Thales suyu (hydor); Anaksimandros sonsuz olanı (apeiron); Anaksimenes hava ile soluğu (aer kai pneuma) her şeyin başlangıcı ve ilkesi saymışlar.