İstanbullu Elefteria 6–7 Eylül olayları öncesinde başlamış bir aşk hikayesidir. Bu aşk yaşanan olayların sayfalarını kapatmasıyla sona ermemiştir.
Gerçek aşklar biter mi? Birileri bu aşkların peşine düşerse, mekanları, şarkıları, eski dostları ve eski İstanbul’u, bütün tanıkları bulursa, bitmez! Çok az insan, dillere destan olacak, nesilden nesile anlatılacak kadar büyük aşklar yaşar. İstanbul gibi, üzerinden çağların ve birbirinden farklı milletlerin geçtiği bir şehirde bu imkânsız aşklar daha derin yaşanır. Boğaziçisi, tepelerinden dolunayın izlendiği kırları, bahçelerinden bin bir çiçeğin toplandığı koruları ile adeta âşık olunmak için yaratılmış bu efsane şehir, onları bir araya getiren bir cennet gibi aşıkları kucağında saklar.
Bir Rum ile bir Türk birbirini severse ne olur? Hele bunlar lale devri çocuklarıysa… Bu insanlar yaşayıp gidenler arasında, bakan değil görebilen ve hissedebilen bir derinliğe sahiplerse… Elefteria kıskandıracak sevgisiyle, engin insanlık yüreğiyle o kadar çok şey öğretiyor ki!
Kemal Yılmaz, şimdiye kadar edebiyatseverleri öyküleriyle çok etkiledi. İstanbullu Elefteria ile kaleminin gücünü bir kez daha gösteriyor.