bookmate game
Bora Ercan

Yoga 1. Kitap: Surya’dan Patanjali’ye

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Yogayı anlamak istiyorsak, insanın çevre ve iklim koşullarından bağımsız olmayan evrim sürecini anlamak durumundayız. Kaldı ki, bugün dünya çapında en yaygın yoga türü olan Hatha Yoga diğer tarzlara göre daha çok beden üzerine kuruludur. Bedenin tarihsel gelişimi, eldeki veriler ışığında değerlendirilerek bugünkü insan anlaşılabilir, çünkü gerek doğada, gerek insanda devinim ve evrim süreci bitmediği için kendimizi ve dolayısıyla da yogayı daha iyi yorumlayabiliriz.
    Atamız diyebileceğimiz Homo Sapiens (Akıllı İnsan) son 50 bin yıldır var. Yerküredeki yaşamın başladığı günden günümüze kadar geçen süreyi 24 saat olarak düşünürsek şu son 50 bin yıl, son iki saniyeye denk gelir.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    başka açıdan, rastlantısal bir kelime oyunuyla “yog” Türkçede “yok” hâline dönüşebilir ki “yok olmak”, nihayetinde sadece zihinsel bir varlık olmak değil midir? Türkçenin Sanskrit kökenli bir dil olmadığını, Ural-Altay dil ailesinden olduğunu da anımsayalım. Bununla beraber, kelimeler ve kavramlar arasında, az önce de belirttiğim gibi, coğrafi ve sosyal nedenlerle alışverişlerin, ortak kullanımların olması doğaldır. Kaldı ki Türkçe, bugünün İngilizcesi gibi Ortaçağ İpek Yolu’nun Lingua Franca’sıdır (Ortak Dil).
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Yoğurt, yoğ kökünden gelir ki yoğunlaşma, yoğuşma anlamındadır. O zaman yoğurt kelimesi ile yoga kelimesi arasında kökensel bir akrabalık kurmak mümkündür.
    Yoganın “bir”leştirmek, bütünleştirmek anlamına geldiğinden söz ettik. Farsça, bir anlamına gelen “yek” de yoga ile akraba bir sözcüktür. Yek, Türkçede de kullanılır. Yekpare, yeknesak, yek geçerim; tavlada atılan zarın hepyek gelmesi gibi.
    Bazı tezler Orta Asya’nın prototürk kavimlerinden bir kısmının Hindistan coğrafyasıyla tarihöncesi zamanlarda etkileşimlerde bulunduğu doğrultusundadır. Bu süreçte karşılıklı kültürel alışverişlerin olması mümkündür. Bu bağlamda Eski Türklerin yuğ (ağıt) törenleri –bazı kaynaklarda yog olarak da yazılır, cenaze evi yemeğine “yog aşı” denir– de bedenin yok olarak, ruhun ilahi varlıkla bütünleşme töreninin adıdır ki yoga ile bağı olması çok mümkündür.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Yeug kökünden İngilizceye geçişi geç olmakla birlikte Ön Hint-Avrupa dilleri kanalından “yoke” hâlini almıştır. İngiliz dilinde yoke, bağlamak, birleştirmek anlamına gelir. Birçok Avrupa dilinde de bugün aynı kullanımdadır. İngilizcede jugular yani şahdamarı ve yine İngilizcede kesişim anlamına gelen junction aynı köktendir. Hititçedeki aynı anlama gelen “iukan” (yugan okunur) da... Genel olarak kabul gören Hititlerin Anadolu’ya Kafkasya üzerinden indikleri bilgisinden yola çıkarak kelime Anadolu’ya Hindistan üzerinden değil ana kaynağından ulaşmıştır. Büyük oranda Aryanlar ya da Aryanlarla ilişkili başka bir kavimle Anadolu’ya gelmiştir. Batı dillerinde bugünkü anlamında yoga olarak kullanımı ise oldukça geçtir, 1700’lü yıllar denebilir. Batı dillerine joug, jogue, ioghi olarak, muhtemelen Arap gezginlerin izlenim yazıları aracılığıyla geçmiştir.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Tarihsel süreçte her şey basitten karmaşığa doğrudur. Tekerleğin icadından uçaklara, abaküsten bilgisayara, akıllı telefonlara... Yalnızca dil karmaşıktan basite doğrudur. Bu nedenle dili henüz çözülemeyen birçok antik kültür vardır. Onların dili çözüldüğünde belki de dünya tarihi yeniden ve bambaşka yazılacaktır.
    Dil, insanı diğer canlılardan ayırt eden bir olgudur. Evrim sürecinde akciğer ve beynin gelişimini denetim altında tutan bir gen olan FOXP2 genindeki mutasyon sonucu insan konuşmaya başlar; zira bu gen, gırtlak ve çene hareketlerini denetlediği gibi beynin karmaşık dil kurallarını da kontrol altında tutar. Alan Barnard’ın Sosyal Antropoloji ve İnsanın Kökeni isimli kitabından öğrendiğimize göre, Wolfgang Enard adlı Alman antropolog ve genetikçi bu tezi 2000’lerin başında ortaya koydu ve halen üzerinde çalışıyor. Gerçekten de 200 bin yıl öncesinden Neanderthal DNA’larında bu genin varlığı saptanmıştır. Dilin basite gitmesiyse yaşamın karmaşıklaşmasıyla bir denge oluşturmak için kendiliğinden olagelmiştir diye düşünmekteyim.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Eski yazıtların başka dillere çevrilmesinin ve yorumlanmasının zorluklarından dolayı yogayı anlamak, anlatmak, yoga üzerine derinlemesine yazmak, sıklıkla söz ettiğim gibi, imkânsıza yakındır. Yapılacak bütün tanımlar, özellikle yoganın bu denli yaygınlaştığı günümüzde daima bir eksiklik içerecektir. Öyle ki ben bunları yazar, siz okurken yoga hakkında dünyanın bir yerinde, bir dilde yazı yazılıyor, fotoğraf çekiliyor, film yapılıyor, televizyonda, radyoda ya da internette yoga üzerine bir program hazırlanıyor ya da izleniyordur. Böylece yoga; zenginliği, doğurganlığı, verimliliğiyle tüm dünyada, kitle iletişim araçlarının da desteğiyle inanılmaz bir hızla yaygınlaşıyor.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Bugün yoga ve meditasyon çalışmalarında kullanılan mantra ve bhajanlara biraz da bu açıdan bakabiliriz. Onlar binlerce yıldır dile getirilen, sese getirilen, bu nedenle de yoğunlaşmış, damıtılmış sözlerden daha fazlasıdır; fonetiğiyle, semantiğiyle güçlü bir dilin enerjisidirler.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Dünya uygarlık tarihinin ilk linguistik (dilbilim) örnekleri, Vedalar’ın dili olan Sanskrit dilinde verilmiş. Bu çalışmalar Vedalar başta olmak üzere diğer yorum, anlatı, destan, şiir, dualarla birlikte işlenmiştir. Etimoloji (kökenbilim), fonoloji (sesbilim), sentax (sözdizimi), semantik (anlambilim) ve phonemics (sesbirimbilim) başta olmak üzere gramer üzerine yapılan çalışmalarda Avrupalılar, Hintlileri ancak 18. yüzyıl gibi bir tarihte yakalamışlardır. Avrupalı dilbilimcilerin Sanskrit dilini keşfi de bu yıllara denk gelir.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Sanskrit dili, Latin dili gibi kutsal ve yazınsal bir dildir. Köken olarak Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran alt grubuna aittir.
  • Selin Acaralıntı yaptı6 yıl önce
    Satyananda Saraswati: “Beden zihinden, duygulardan ve ruhtan bağımsız değildir. Benzer şekilde, zihin bedenle, duyguyla ve ruhla desteklenir. Bu nedenle, yoga pratiklerinin denge sıralaması beden, duygu, zihin ve ruh için mutlaka bir şeyler içerir.”
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)