Ne mutlu ki bazı duygılar biz kadınlara özeldir; Adem Baba'mızı cennetten kovduran da biz, şeytana pabucunu ters giydiren de! Sadece biz beş yaşında çizmeye başladığımız gelinlik denen o masalsı elbiseyi giyeriz, sadece biz dokuz ay bir bebeği, kış ortası tuzlu yeşil erik aşererek karnımızda taşırız ve cennet sadece bizlerin ayaklarının altındadır.
Biz kahve falı bakarız, biz suratımızda yeşil bir make ve saçlarımızda komik bigudilerle gezeriz ve yine biz bazen çok mutluyken erkeklere oranla ve çoğunlukla onlar yüzünden depresyona gireriz.
İşte ta okul yıllarında sigara içmeye alıştığımız leş kokan tuvaletlerde başlayıp kuaförde, telefonda, bir kahve ya da yemek eşliğinde biz kızlar bir araya geldiğimizde en çok konuştuklarımız, merak ettiklerimiz, tartıştıklarımız ve paylaştıklarımız.
Buyurunuz efendim, kadın olmanın dayanılmaz cazibesinin keyfini hep birlikte çıkaralım.
