halkının çok gerisinde, dünü yaşayan, nefessiz kalarak, neredeyse ölecek olsa bile gözü çöplükte “halkını kurtaracağı günleri” hayal eden bir zamanların halk çocukları olan bürokratlar ve onların kaynak aktararak kapitalist haline getiren “devlet”, kendi yarattığı ucube kapitalist ile bir toplumsal güç odağı, “halk”ına karşı “birey” oluşa, “farklılaşmaya” “farklılığının farkına varışa karşı” sürekli direniş halinde... Yani Ankara merkezli imparatorluk mirası bir ekonomik ilişkiler ağı, bir eğitim sistemi, paslanmış irili ufaklı çarklardan oluşan bir sistem, bu değişime direniyor.