Biz Osmanlı

Bugün, geçmişimizden ders almanın ve
“yeniden Osmanlı” demenin tam
zamanı...

İngiliz yazar Th. Thornton da şöyle diyor:
"Osmanlılarda insan en değerli varlık.
Çünkü Kur'an böyle diyor. Bu durumda
insana baskı ve şiddet uygulanabilir mi?"

"Kanun önünde eşitlik
ilkesi" hayata öylesine derinden hakimdir ki, sıradan insanlar kimi padişahları
mahkemeye verip yargılatmış, hatta
mahkum ettirmişlerdir.
Bunu yapabilmek bugünün demokratik
anlayışı içinde bile zordur.
Bu anlayışın temelinde, kuşkusuz, İslam'ı
"kul hakkını yememe" kuralı yatar.

Ama inanan insan için, Allah'ı görmediği
yer yok.

"Mağrur olma padişahım, senden büyük
Allah var!"

Venedik elçisi girdi. Böbürlenme
ihtiyacıyla İnebahtı Deniz Savaşını
Hatırlattı. Sokullu Sadrazam
gülümsüyordu: "Biz," dedi, "Kırım'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz
İnebahtıda bizi yenmekle, sakalımızı tıraş
ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez, fakat
kesilen sakal daha gür çıkar." "Devlet adamının özgüvenini görebiliyor
musunuz?

ŞAHSEN TARİHİN "TEKERRÜR" ettiğine
inananlardanım. Sadece tarih değil, hatta
hayat tekerrür ediyor, dönem dönem ve
zaman zaman kendini tekrarlıyor.

Her ne kadar günümüzde "geçmişe mazi"
deniyorsa da, tarih gerçek bir ibret
aynası ve tam bir "tecrübe tahtasıdır.

Bizim ıkaladığıı galiba bu... İlahi tecelliyi
hesaba katmadan, her sorunu kendi
gücümüzle aşacağımızı zannediyoruz.
Halbuki böyle bir gücümüz yok.

"Bizim rahmetimiz zahmettedir"