bookmate game
Elif Shafak

Ustamm ve ben

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Dünya su gibi aksın” derdi Sinan
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Aşk, kalp ağrısında bulur aksini
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    İnsan kendisini sevmeyen birini seneler sonra bile özlediğini fark ettiğinde, onu hakikaten seven kişinin karşısında beter bir suçluluk duyuyor
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Birini sevdim şah hazretleri…”
    “Sonra ne oldu?”
    “Hiç” dedi Cihan. Aşk masalları ve kahramanlık destanlarıyla büyüyenler bunu pek anlayamazlardı ama aşk dediğin çoğu zaman koca bir hiç ile sonlanırdı. “Ulaşamayacağım biriydi ve beni sevmiyordu. Kısmet değilmiş.”
    “Başka kadın mı yoktu?” dedi şah.
    Cihan aynı şeyi ona sormak isterdi. O neden hâlâ yas tutuyordu karısının arkasından? Şah anlamış gibi gülümsedi. “Belki de yoktu” dedi.
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Bu vasıtayla, birkaç takdimi müteakip kendini, adaşı olduğu şahın huzurunda buldu Cihan. Tahtında oturan hükümdar, kaybının acısıyla ışıldayan mağrur gözleri, kederden beyazlamış sakalı, mateminin nişanesi olarak büründüğü sade kıyafetiyle Sultan Süleyman’ı hatırlattı ona. Sevgili zevcesi, “Sarayın Mücevheri” Mümtaz Mahal’in, ona on sekiz yılda on dört evlat veren kadının vefatıydı şahı böyle kederlendiren. Merhumenin naaşı, Tapti Nehri’nin kıyısına defnedilmişti. Şimdiyse Agra’ya getirip ebedi istirahatgâhına defnedeceklerdi.
    Hiçbir kadını onun kadar sevmemişti şah. Dediklerine göre, Mümtaz Mahal’e bağlılığı o dereceydi ki, bütün fermanlarını evvela ona okutur ve ancak o tasdik ederse saltanat mührünü vururdu. Sadece zevcesi değildi Mümtaz; can dostu, sırdaşı ve akıl hocasıydı. Onun kaybı tesellisiz bir yeise düşürmüştü şahı. Geceleri hâlâ onun dairesine gidiyor, boş odalarla karşılaşınca gözyaşlarına boğuluyordu
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Mihrimah hazineden zengindi. Ondan kudretlisi yoktu. Fakat kalbi kırıktı. Kardeşlerini öldürdüğü için babasını affetmedi. Bir de onu Rüstem’le evlendirdiği için tabii. Ne berbat evlilikti o, Allah biliyor. Mutsuzdu. Mihrimah annesi gibi kalpsiz değildi ki. Başka bir kadından doğmuş diye Mustafa’nın öldürüldüğüne sevinmedi. Hürrem kendi çocuklarından birinin tahta çıkmasını arzu ediyordu. Ama Allah büyüktür. Süleyman, Hürrem’den olan oğullarını da öldürdü nihayetinde
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Hakikat dediğin bir kelebektir, o çiçekten kalkar, bu çiçeğe konar. Sen de elinde bir ağ, peşinden koşarsın. Yakalarsan sevinirsin. Ama fazla yaşamaz. Nazik şeydir hakikat.”
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    İlk kez âdet gördüğünde bana geldi koşa koşa. Ölüyorum zannetti zavallıcık. O vaziyette tokat atılır kızlara. Ama prensese yapamazsın. Ben de sarıldım sıkıca. Ölmüyorsunuz sultanım dedim. Büyüdünüz artık.”
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Hayatta iki nevi insan var, bunu bilir, bunu derim. Bir, saadet peşinde olanlar. Bir de, adalet peşinde olanlar. Sen mesut bir hayat istedin, bense adalet. Farklıyız.”
  • Haluk Demirtaşalıntı yaptı4 yıl önce
    Üzüntüden ziyade ilginç bir ana tanıklık etmenin merak ve keyfi vardı yüzlerinde
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)