Garibaldi, birinci sınıf bir askeri dâhi değildi. Politikada kolaylıkla aldanıyordu. Yine de bir halkın esin kaynağıydı. Ne yetke kullandı, ne de tanrısal hak; yalnızca gençliklerinin yalın, katışıksız düşlerini simgeleyerek, kendini örnek göstererek bu düşlerin ancak birlik ve bağımsızlık adına verilecek ulusal çapta bir savaşımla gerçekleşebileceğini onlara gösterdi. Ulusun onda kutsal bulduğu, kendi masumluğuydu.