Albert Camus

Sanatçı ve Çağı

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Toplumumuzda tanınmak isteyen bir sanatçı bilmelidir ki, tanınacak olan kendisi değildir; kendi adını taşıyan bir başkasıdır; o başkası kendi iradesinden kurtulacak ve belki de günün birinde, içindeki gerçek sanatçıyı öldürecektir.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    büyük iyimserlik, bugün ölmüş gibidir. Sanatçı, çoğunlukla, kendi kendisinden ve varsa, ayrıcalarından utanç duyar gibidir. Her şeyden önce, kendi kendisine sorduğu soruya cevap vermek zorundadır: Sanat sahte bir lüks müdür?
    I
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    XIX. yüzyılın bir başka Amerikalı yazarı da, «Bir insan, kendi kendisine sadık kaldıkça, herşey onun tarafına doğru yol alır; hükümet, toplum, hattâ güneş, ay ve yıldızlar» diye eklemişti.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Ama bu devirde sanatçı, sirkin ortasında değildi, seyirciler arasında oturuyordu.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Denizin ta ortasındayız. Sanatçı da, ötekiler gibi, sırası gelince kürek çekmek zorundadır, ölmeden dayanmalıdır buna; yani yaşamakta devam ederek, yaratarak.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Böyle bir karışıklık ortasında yazar, kendi düşüncelerini ve sevgili hayallerini izleyebilmek için, dışta kalmayı ümit edemez. Şimdiye kadar, çekimserlik tarih boyunca mümkün olmuştu, iyi ya da kötü. Bir sorunu doğrulamayan susabilir, ya da başka konudan söz açabilirdi. Bugün, her şey değişti; ses çıkarmamanın bile, şüphe dolu bir anlamı var.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    ilgi çekici bir çağ yaşıyoruz. ilgi çekici, hiç değilse kendisi ile ilgilenmemizi isteyen bir çağ. Günümüz yazarları da biliyorlar bunu. Ağızlarını açsalar, hücuma uğruyorlar, tenkit ediliyorlar. Alçak gönüllülük gösterip sussalar, niçin sustukları soruluyor, en şiddetli şekilde azarlanıyorlar.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Yirmi yıl süren çılgın bir tarih boyunca, bütün benim yaşımdaki insanlar gibi, çağın karışıklıklarında, çaresizcesine yitirilmiş olarak, günümüzde yazmanın bir şeref olduğu, çünkü bunun insanı zorunlu kıldığı, ve salt yazmakla yetinmeye zorladığı gibi —pek de iyi tanımlanamayacak — bir duygu ile destek buldum. Bu duygu özellikle, benimle aynı tarihi yaşayanlarla birlikte paylaştığımız ümit ve ümitsizliği, olduğum gibi ve kuvvetim ölçüsünde taşımaya zorluyordu beni. Birinci dünya savaşı başlarında doğan, hitlerin iktidara geçtiği ve aynı zamanda ihtilâl mahkemelerinin kurulduğu sırada yirmi yaşında olan, daha sonra eğitimlerini İspanya savaşı, İkinci dünya savaşı, ölüm kampları evreni, işkence ve ceza evleri Avrupası ile karşı karşıya kalarak tamamlayan bu insanlar, bugün de, yapıtlarını ve oğullarını, nükleer savaşın korkuttuğu bir dünyada yetiştirmek zorundadırlar.
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Tiranlığın bütün orduları, milyonlarca insanı ile, onu yalnızlığından çıkaramazlar; hatta, adımlarını onlarınkine uydurmuş olsa bile ve özellikle bu durumda. Ama bilinmeyen, yeryüzünün öteki ucunda, küçülmel
  • b5100845609alıntı yaptı4 yıl önce
    Günümüzde yazar, tanımı bakımından, tarihi yapanların hizmetine giremez; tarihin ezdiklerinin hizmetindedir
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)