Geçen yıl yetmişinci doğum yıldönümü bütün dünyada kutlanılan Erich Maria Remarque çağdaş Alman ediplerinin en ünlüsüdür. 1928'den bu yana yazdığı on romanının dünyada baskıs sayısı yirmi milyonu bulmuştur. Onun böylesine büyük ilgi toplamasının başlıca nedeni, bütün eserlerinde insanı günlük durumları, sıkıntı ve felaketleri, sevgileri ve yardım duygularıyle ele almasıdır. Üslübu yapmacıksız ve zorlamasızdır. En güç konuları, en çapraşık ruh hallerini ve duyguları büyük bir sadelikle anlatır. İlk bakışta bütün konularını politika, mücadele eden, seven, ölen insanlar, her zaman rastladığınız sıradan kişilerdendir. Remarque'ın yirmi milyon okuru arasında genç kızlardan bilim adamlarına, işçilerden küçük memurlara kadar her çeşit insanın bulunması bundan ötürüdür.
Hayat Kıvılcımı'nın kişileri, dikenli teller arkasında ve insanlık için yüz kızartıcı şartlar altında yaşarlar. Yaşamaktan çok ölürler. Türlü işkencelerle öldürülürler. Buna rağmen yaşama gücünü, insan sevgisini yitirmemişlerdir. Hayat Kıvılcımı'nın kişilerinden Bucher ile Ruh Holland'ın aşkı, yeryüzünde bir roman edebiyatı bulunduğu günden bugüne anlatılan aşklardan hiç biri ne benzemez; onların sevişmesi, ölüm dirim savaşı yaparken bile içlerinde hayat kıvılcımı kalabilmişlerin aşkıdır.
Hayat Kıvılcımı için bütün dünyada yazılmış olanlar: diye özetleyebiliriz.
