Einstein her iki çalışmasında da bir kütleçekim alanında ışığın kırılmasının, parlak bir nesnenin araya giren kütle dağılımının arkasında bulunması halinde, çeşitli yönlere giden ışık huzmelerinin, araya giren kütle dağılımının etrafında kırılıp yeniden birleşebileceği, tıpkı normal bir mercekten geçerken yaptıkları gibi ya asıl nesnenin büyük görünmesine yol açacakları ya da asıl nesnenin görüntüsünün bazıları çarpıtılmış olabilecek çok sayıda görüntüsünü ortaya çıkarabilecekleri anlamına gelebileceğini görmüştü. (Aşağıdaki şekle bakınız.)