Mehmet Yenginalıntı yaptı5 yıl önce
Alyoşa’da herkesten daha gerçekçi bir yaradılış görüyordum. Kuşkusuz manastırdayken mucizelere tümüyle inanıyordu ama, bence, mucize gerçekçide hiçbir kaygı uyandırmaz. Gerçekçide iman uyandıran mucize değildir. Gerçekçi, zındıklık yolunu tutmuşsa, bir mucize görse bile kendinde buna inanmamasını sağlayacak güç ve yeteneği bulur. Mucize yadsınamaz durumda bile olsa boyun eğmez; duygularına sırt çevirir. Kabule yanaştığında ise bunu mucize saymaz, şimdiye kadar bilmediği bir olay olarak görür. Gerçekçinin imanı mucizeden doğmaz; iman, mucizeleri doğurur. Böyle kimse bir kere iman edince artık kendi gerçekçiliğinin zorunluluğu olarak mucize olanağını da kabul etmek zorundadır. Havari Thomas, görmeden inanmayacağını söylemiş, gördükten sonra, “‘Rabbimsin, Tanrımsın!” demişti. İnanmasının nedeni mucize miydi? Herhalde değil; inanmak istediği için inanmıştı. Hatta belki, “Görmeden inanmayacağım,” dediği zaman bile varlığının en saklı köşesinde tümüyle iman etmişti.
  • mevcut değil
  • Yorum yapmak için katılın veya oturum açın
    fb2epub
    Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)