Dünyamızın çocukları yeni kimliklerini geliştirmek için mücadele ederken bizim taptığımız hakikatlere öfke dolu bir saygısızlık gösteriyorlar, bizim için –“biz” derken mevcut düzeni kastediyorum– tehdit haline geliyorlar. Bununla sadece afişler ve sloganlarla bağımsız topluklarda örgütlenen siyasi açıdan aktif gençliği anlatmıyorum; bana göre ne kadar devrimci olurlarsa olsunlar, tüm bunlar geçmişe indirgemeden başka bir şey değildir. Her çocuğun kendi içinde bulunan ve bizim “onun şeyi” diye tanımladığımız işi yapan içsel özlere işaret ediyorum.