Ürkütücü bir kabirdi; evin temellerinin altı epeyce kazılıp yapılmıştı, sanki Fransa’dan Fatih William’la birlikte gelen ailenin ilk Lord’u, bütün saltanatın yozlaşmanın üzerinde nasıl yükseldiğini kanıtlamak istemişti; nasıl etin altında iskeletin bulunduğunu; yukarıda dans eden ve şarkı söyleyen bizlerin aşağıda nasıl yatacağımızı; kırmızı kadifenin nasıl toza dönüştüğünü; yüzüğün (elindeki feneri eğen Orlando düşüp bir köşeye yuvarlanmış taşı eksik bir altın halkayı yerden alır) yakutunun nasıl kaybolduğunu, önceleri onca ışıltılı olan gözün artık nasıl parlamadığını