Hasan Karadağalıntı yaptı6 yıl önce
Bilginin oluşumu içinde, histerik bir kadınla, sakin bir havada seyreden ya da fırtınaya baş vermiş bir yelkenli arasında herhangi bir bağlantı bulunabileceği fikri ona mutlaka saçma, imkânsız görünürdü. Ama Herbert Spencer ona bunun sadece saçma olmadığını göstermekle kalmamış, aynı zamanda böyle bir bağlantının bulunmasının imkânsız olduğunu da göstermişti. Ta ıssız boşluktaki en uzak yıldızlardan, insanın ayağının altındaki kum tanesinin on binlerce atomuna kadar her şeyin diğer her şeyle arasında bir bağlantı vardı. Bu yeni kavram Martin’de şaşkınlıkla karışık devamlı bir hayranlık yarattı ve Martin artık güneşin altındaki ve güneşin ötesindeki her şey arasındaki bağlantıyı devamlı olarak izler oldu. Birbirine en aykırı şeylerin bir listesini çıkardı ve bunların hepsi arasındaki bağlantıları kurmayı başarmadan içi rahat etmedi. Aşk, zelzeleler, ateş, çıngıraklı yılanlar, gök kuşakları, kıymetli taşlar, canavarlıklar, gurup, aslanların kükremesi, ışık veren gazlar, yamyamlık, güzellik, cinayet, âşıklar, kaldıraçlar ve tütün arasındaki bağlantıları kurdu. Böylelikle, evreni birleştirdi, onu eline alıp kaldırarak seyretti, ya da onun, patikaları, ormanları, caddeleri arasında, bilinmeyen bir amacın peşinde esrar ağlarına düşmüş korku içindeki bir gezgin gibi değil, çevresini gözleyerek, haritalara göre ilerleyip, bilinmesi gerekli olan her şeyle gittikçe yakınlık kurarak dolaştı. Bilgisi arttıkça, evrene, hayata ve hepsinin ortasında kendi hayatına olan hayranlığı bir amaç halini aldı.
  • mevcut değil
  • Yorum yapmak için katılın veya oturum açın
    fb2epub
    Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)