Bir kadının, hayatının bazı saatlerinde kendisi istemeden ve bilmeden, gizemli güçlerin eline düştüğü gibi bariz bir gerçeğin reddedilmesi, sadece insanın kendi içgüdülerine, doğasındaki şeytani niteliğe karşı duyduğu korkuyu saklar, dedim, görünüşe göre kendilerini “kolayca baştan çıkarılabilenler”den daha güçlü, daha edepli ve temiz hissetmek bazı insanların hoşuna gidiyordu. Şahsen ben, bir kadının içgüdülerinin peşinden özgürce ve tutkuyla gitmesini, bilinen örneklerdeki gibi kocasını onun kollarındayken, gözlerini kapayarak aldatmasından daha dürüstçe buluyordum.