Fikirlerimde ve duygularımda ne büyük değişiklikler yaşanmış! Dostlarım ne kadar farklılaşmış! Mektupları o zaman ve bugün incelediğimde, artık hiç ilgilendirmeyen projeler için ölesiye çırpındığımızı görüyorum. Bir olaya büyük bir mutsuzluk olarak bakmışız; fakat mektubun sonu eksik ve olay tamamen unutulmuş: ne olduğunu bilemiyorum. Binlerce önyargının istilası altındaydık; dünyayı ve insanları hiç tanımıyorduk; fakat yine de ilişkimizde nasıl bir sıcaklık vardı! Ne yakın bir ilişki! Nasıl da sınırsız bir güven!
Bizler hatalarımızla mutluyduk. Ah, ya şimdi! Artık her şey değişti; başkaları gibi, bizim de insan kalbini okumamız gerekti; ve hakikat, ortamıza bir bomba gibi düşerek yanılsamanın büyülü sarayını sonsuza dek yok etti.