“Her şeyden önce”, dedi, “bu problemlerin ve bahsettiğin durumun sadece senin takımında olduğunu düşündüğünü biliyorum. Bunda çok hatalı olduğunu söylemeliyim. Senin bu anlattığın problemlerle karşı karşıya gelmeyen çok az—çok çok az, şayet varsa—lider vardır. Ben aynı problemlerle karşılaştım.”
“Mesele insanların yönetilmesine gelince, sadece sana mahsus bir problem yoktur. Bu konuda tecrübesi olan herhangi birine sorsan, aynı meselelerle ve benzer başarısızlıklarla karşılaştıklarını keşfedersin. Dolayısıyla kendin için çok fazla üzülmemelisin. Bu kıymetli zamanının boşa harcanması demek olur. Sadece işleri yoluna sokmak için plan yap.”
“İkinci olarak, değişmek için kesinlikle geç değil”, diye devam etti. “Zengin bir tecrübeye sahip olmana rağmen henüz gençsin. Beni arayıp tavsiye istemiş olmana gıpta ediyorum. Pek az insanda bu adımı atacak cesaret vardır.”
Tony, “Açık olarak görülüyor ki mücadele edilmesi gereken önemli problemlerle karşı karşıyasın. Dışarıdan bakabilecek birisinin nasihatlerini istemek iyi bir hareket. Hepimiz içinde bulunduğumuz durumlara farklı açılardan bakabilmemiz için yardım edecek insanlara muhtacız”, derken sesinin tonu dikkatimi âdeta her bir kelimeye perçinliyordu. “Bana da akıl hocalığı yapan—kavrama yeteneğimi geliştirmeme yardımcı olan—ve bu kadar yıldan sonra akıl hocalığına devam eden insanlar var. Değişmek için çok geç değil, ama gelişme kat edebilmek için çalışmalısın.”
“Şunu unutma: Bu konuda yalnız değilsin. Çoğu insan herhangi bir çalışan olmaktan yöneticiliğe ve yöneticilikten liderliğe geçişte zorluklarla karşılaşmıştır. Baban bir seferinde bana hiçbir zaman unutmayacağım bir şey söylemişti. ‘Olağanüstü olmak istiyorsan, sıradanlığı bırakmalısın’ demişti. Kendinden hoşlanılmasını ve ‘onlardan biri’ olmayı istemek gayet doğal. Elbette herkes kendisinden hoşlanılmasını ister. Fakat bir lider olarak grubun doğru nedenlerden dolayı senden hoşlanmalı veya sana saygı duymalı.”
“Şayet senden adil, tutarlı, kendini başkasının yerine koyabilen veya müspet bir insan olduğun için hoşlanırlarsa bu harika. Ancak senden sadece onlara yaptığın ikramlar nedeniyle hoşlanıyorlarsa, bundan ne kazancın olabilir?