bookmate game

Ebru Kılıç

  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    Akılcı kuşku, başlangıcımızın nasıl olduğu meselesinin üzerine ancak on dokuzuncu yüzyılda, jeologların Kutsal Kitap’taki kronolojinin onların kayalarda, fosillerde, çökeltilerde okuduğu antik devirleri açıklayamayacağını fark etmeleriyle birlikte çöktü
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    zamanlar ile bugün arasında atılmış birkaç adımı sayalım isterseniz: Keskin taşlar, hayvan derileri, işe yarar kemik ve tahta parçaları, başıboş yangın, kontrollü ateş, yemek için tohumlar, ekmek için tohumlar, evler, köyler, çanak-çömlek, kentler, metaller, tekerlekler, patlayıcılar. İnsanı en allak bullak eden şey de değişimin ivmesi, hızla ilerlemesi; ya da başka bir deyişle zamanın çökmesi. Taşın ilk kez yontulmasından, demirin ilk kez eritilmesine yaklaşık 3 milyon yıllık bir zaman geçti, ama demirin ilk eritilmesinden ilk hidrojen bombasına varmak yalnızca 3 bin yıl aldı
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    Gauguin 1890’larda Paris’ten, ailesinden ve işi borsa simsarlığından kaçıp tropiklerde yerli kızların resimlerini yapmaya (ve onlarla yatmaya) gitti. Istıraplarla kıvranan ruhların birçoğu gibi, içkinin ve afyonun yardımıyla kendisinden kaçmaya büyük çaba harcamış olmasına rağmen o da bunu kolayca yapamadı. Huzursuzluğunun derinlerinde, “vahşi” dediği şeyi, ilksel adamı (ve kadını), ham haliyle insanlığı, türümüzün kolay kolay ele geçmez özünü bulma özlemi yatıyordu. İşte bu arayış onu insan eli değmemiş bir dünyanın (onun gözünde yıkılmamış bir dünyanın) izlerinin, haç ve üç renkli bayrağın altında varlığını sürdüğü Tahiti’ye ve Güney Denizi’ndeki başka adalara sürüklemişti.
    1897
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    Arkeologlar, ilk medeniyetlerin her ikisi de MÖ 3000 yılında ortaya çıkmış (güney Mezopotamya’da, yani bugünkü Irak’ta kurulmuş) Sümer ve Mısır medeniyetleri olduğunda hemfikirdir. MÖ 1000 yılına gelindiğinde medeniyet başta Hindistan, Çin, Meksika, Peru ve Avrupa’nın bazı kısımları olmak üzere Dünya’nın etrafında bir halka oluşturmuştu
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    Bugün bile bazıları gizemciliğin rahatlığından yanadır, kadim dünyanın harikalarının güneşin altında uğraşıp didinen binlerce insan yerine Atlantisliler, Tanrılar ya da uzay gezginleri tarafından yapıldığına inanmayı tercih eder. Bu düşünme biçimi atalarımızın hakkını onlardan esirger, bizleri de onların deneyimlerinden mahrum bırakır. Çünkü o zaman insan, dünyanın her yerinde insanların tekrar tekrar aynı ilerlemeleri kaydettiklerini, aynı hatalara düştüklerini söyleyen kemiklerle, çömlek parçalarıyla, yazıtlarla yüzleşmesi gerekmeksizin geçmiş hakkında neye inanmayı istiyorsa inanabilir
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    3000 yıl öncesine gelindiğinde en az yedi yerde medeniyet doğmuştu: Mezopotamya, Mısır, Akdeniz, Hindistan, Çin, Meksika ve Peru
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    Sümer rahipleri tanrılarına içtenlikle inanıyorlardı belki, ama kadim insanlar saflığın manipüle edilmesinden muaf değillerdi; en kötü ihtimalle dünyanın ilk vurguncularıydılar, ezelden beridir para getiren işleri yürütüyorlardı: koruma, içki, kızlar.124
    Başta rahipliğin sunduğu koruma, doğa güçlerine ve tanrıların gazabına karşı bir korumaydı. Ama Sümer kent devletleri büyüdükçe kendi aralarında savaşmaya başladılar. Zenginlikleri onlar kadar medeni olmasalar da genellikle daha iyi silahlanmış olan dağ ve çöl halklarını çekiyor, onların baskınlarına uğruyorlardı. Böylece 445 hektarlık alanı125 ve 50.000 kişilik nüfusuyla açık arayla en büyük Sümer şehri olan126 Uruk “güçlü surlarla çevrili” hale geldi, kendi dünyasının harikası oldu
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    O halde bir tür olarak umutla mahvolmaya yazgılıyız, öyle mi?” Umutla mı? Eh, evet. Umut bizi eski sorunlar için yeni çözümler icat etmeye yöneltiyor, bu icatlar da çok daha tehlikeli sorunlar yaratıyor. Umut, en büyük boş vaatte bulunan politikacıyı seçiyor; her borsa simsarının ya da piyango satıcısının bildiği üzere çoğumuz azıcık umudu, sağduyulu ve öngörülebilir bir sadeliğe yeğliyoruz. Açgözlülük gibi umut da kapitalizmin motorunu besliyor
  • Ufuk Başkakalıntı yaptı2 yıl önce
    O halde bir tür olarak umutla mahvolmaya yazgılıyız, öyle mi?” Umutla mı? Eh, evet. Umut bizi eski sorunlar için yeni çözümler icat etmeye yöneltiyor, bu icatlar da çok daha tehlikeli sorunlar yaratıyor. Umut, en büyük boş vaatte bulunan politikacıyı seçiyor; her borsa simsarının ya da piyango satıcısının bildiği üzere çoğumuz azıcık umudu, sağduyulu ve öngörülebilir bir sadeliğe yeğliyoruz. Açgözlülük gibi umut da kapitalizmin motorunu besliyor. 270
    John Steinbeck bir
  • Özer Y.alıntı yaptıgeçen yıl
    İnsanın gelişiminde olağandışı olan şey, bizi diğer yaratıklardan ayıran yegâne büyük şey, konuşmayla bir kuşaktan diğerine aktarılabilecek kültürler geliştirerek doğal evrimi “yönlendirmiş” olmamızdır.
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)