Vahap Akbaş

  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    Sanırım Mithat Cemal Kuntay’ın “Üç İstanbul”da çizdiği Şair Raif’inkine benzer bir portre (Hemen herkes romandaki Şair Raif tipinin Mehmed Akif’e tekabül ettiğini kabul etmektedir.), üç aşağı beş yukarı başka zihinlerde de canlanmaktadır.
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    ona göre insan, havasız yaşaması lâzım
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    ara bilmezdi; insanlığın parasız devrinde yaşıyor gibiydi. Lâkırdıya budala, sükuta kibirli diyordu. Makırköyü’nde ağlayan dostu varsa, Erenköyü’nde güleni affetmiyordu. Çiçekler, yıldızlar yüzüne yağs
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    emiyet için ağlayan”, mücadeleci, idealist fikir adamı tarafının daha çok vurgulanması, öncelikle “bir karakter abidesi” olarak sunulması böyle bir portrenin oluşmasında etkili olmuştur. Bu, şüphesiz yanlış bir portre değildir. Hatta de
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    Aydın, düşünür, cemiyet adamı taraflarına ışık tutulurken insan ve sanatkâr tarafları gölgede bırakılmaktadır. Bu da çoğu zaman bizi ete kemiğe bürünmüş bir Akif’ten uzaklaştırmaktadır.
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    kif, yakın dostlarının da işaret ettiği gibi çok değişik ilgi alanları olan, zengin birikimli, zeki, renkli bir şahsiyettir. Bu çeşitlilik içinde nüktedanlık da onun önemli karakter özelliklerinden biridir. Ve öyle düşünüyorum ki bu özelliği, onun iç dünyasına, mizacına, değer ölçülerine, düşüncelerine dair önemli işaretler taşımaktadır.
    Akif’in bu tarafına değinenler mizah, nükte, humour, ironi, istihza, fıkra, latife gibi birbirinden ince çizgilerle ayrılan ama çoğu zaman da birbirinin sınırlarını ihlal eden terimler kullanırlar. Biz bunlardan Akif’in söylediklerine / yaptıklarına daha uygun düştüğü düşüncesiyle nükte ve ironiyi kullandık. Bilindiği gibi nükte, anlamı ancak dikkat edildiğinde anlaşılabilecek derecede gizleme sanatıdır. Dokundurucu ama hoşa giden söz ve fikirlerin ince ve ustalıkla ortaya konması söz konusudur. İroni ise, alaylı bir üslubu da kapsar ve ciddi bir görüntü altında karşıt düşünceyi çelişki noktasına çeker; söylenmek istenenin altını dolaylı bir şekilde çizer. Akif’in üzerinde duracağımız yanı da büyük ölçüde bunları içermektedir.
    Bu konudaki en önemli kaynaklarımız, Akif’in çok yakınında bulunmuş, yaşantısının değişik dönemlerine tanıklık
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    Eşref Edib, Akif hakkındaki en önemli kaynaklarından sayılan eserinde ondan çokça nükte aktarır.2 Hasan Basri Çantay, Akifname’sinde “Fıkralar-Latifeler” başlığı altında onun bu yanını değerlendirir ve bazı nüktelerini nakleder. Safahat’taki nükteleri de ayrıca aktarır.3 Mithat Cemal de Akif’le ilgili eserinde ondan çokça nükte nakleder, “İstihza Şiirler” başlığı altında onun ironik mısralarının detaylı tahlilini yapar.4 Mithat Cemal, Ömer Rıza Doğrul’un hazırladığı Safahat baskılarının başına konan “Akif’in Sanatkâr Tarafı Hakkında Notlar”da da nükteci tarafına değinir. Şöyle der: “Redhouse’ın ‘letaif-i hicviye’ ve ‘letaif-i istihza’ diye tercüme ettiği İngilizce ‘homour’ kelimesinin mefhumu konuşurken ve yazarken Akif’te çok mizaçlaşan şeydi.”5
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    Çünkü fertle değil, ferdin cemiyeti sarsan tarafıyla istihza ediyordu. (…) Bu istihzayı da bazen merhametle, bazen infialle güzelleştiriyordu” der.6
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    kif, cimri zenginlere “Ağniya-yı fakîrîndendir”, cömert fakirlere de “fukara-yı şakirîndendir” dermiş. Şu örnekler, onun cimrilik karşısındaki tavrının ifadesidir:
  • Yüksel Özalıntı yaptıgeçen yıl
    Ressam Haklı, Şair Huzurunda Münekkid g
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)