kif, yakın dostlarının da işaret ettiği gibi çok değişik ilgi alanları olan, zengin birikimli, zeki, renkli bir şahsiyettir. Bu çeşitlilik içinde nüktedanlık da onun önemli karakter özelliklerinden biridir. Ve öyle düşünüyorum ki bu özelliği, onun iç dünyasına, mizacına, değer ölçülerine, düşüncelerine dair önemli işaretler taşımaktadır.
Akif’in bu tarafına değinenler mizah, nükte, humour, ironi, istihza, fıkra, latife gibi birbirinden ince çizgilerle ayrılan ama çoğu zaman da birbirinin sınırlarını ihlal eden terimler kullanırlar. Biz bunlardan Akif’in söylediklerine / yaptıklarına daha uygun düştüğü düşüncesiyle nükte ve ironiyi kullandık. Bilindiği gibi nükte, anlamı ancak dikkat edildiğinde anlaşılabilecek derecede gizleme sanatıdır. Dokundurucu ama hoşa giden söz ve fikirlerin ince ve ustalıkla ortaya konması söz konusudur. İroni ise, alaylı bir üslubu da kapsar ve ciddi bir görüntü altında karşıt düşünceyi çelişki noktasına çeker; söylenmek istenenin altını dolaylı bir şekilde çizer. Akif’in üzerinde duracağımız yanı da büyük ölçüde bunları içermektedir.
Bu konudaki en önemli kaynaklarımız, Akif’in çok yakınında bulunmuş, yaşantısının değişik dönemlerine tanıklık