Devlet Sırrı

Osmanlılar, İslam sisteminin ana prensiplerinden uzaklaşınca, son 150 yılda birçok lüks saraylar kurdular (Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi, Yıldız, Küçüksu gibi ...). Zayıflamış devleti, tüketim ekonomisi (israf) bitirdi.

Ülkemizin bugün geldiği durumdan sorumlu olan kimseler, her fikri ve her sistemi kendilerine göre yöneten, kendi aralarında farklı konuşan, fakat kendileri gibi düşünmeyenlere karşı tek sesle cevap veren bir topluluk meydana getirdiler. Bu topluluk milletimize bir şey söylüyor ve bu söylediklerini iki yüz yıldan beri gizli gizli, devamlı tekrar ediyor.
Osmanlı’nın son döneminde ve Cumhuriyet döneminde yönetimi elinde tutan okumuşların pek çoğu bilinçli olarak diyorlar ki “Biz İslam’la yaşamak istemiyoruz”. Asıl söylemek istedikleri bu fakat açık açık söyleyemiyorlar. D

Allah’ım! Başımıza güzel insanları getir. Ve onları da doğru ve güzel şeyleri yapmaya muvaffak eyle. Âmin.

dığım hususları şöylece özetleyebilirim: Önce başına geçilen sistemi genel hatları ile iyi algılamak lazım. Gerçekleri ve mevcut şartları iyice tanımadan teorik bilgi ve düşünce ile liderliğe kalkmak genellikle yanlış oluyor. Bir kere neyle karşı karşıyasınız onu iyi algılamalısınız. Görev verdiğiniz kadroları denemelerle ve hoşgörü ile daha yakın ve somut olarak tanımak lazım. Sistemin girdi ve çıktılarını da etraflıca inceleme ve algılamak lazım. Acaba işin akışını köstekleyen dar boğazlar var mı? Eskiden buna durum muhakemesi de derlerdi. Biz buna verilerin değerlendirilmesi diyelim. Dikkatli bir veri değerlendirmesi yaptıktan sonra sizin tarafınızdan kontrol edilebilecek faktörler yönünden bunların arasındaki ilişkileri ele almanız lazım. Mesela liderlerin bazıları kontrol edemeyecekleri bir takım faktörlerle uğraşırlar. Sakın bunu yapmayın. Kontrol edemeyeceğiniz, yani sizin sözünüzle olmayacak şeylerle uğraşmayı bırakın. Onları sistemin durum parametreleri kabul edin. Değiştirebileceğiniz (kontrol parametrelerine) bakıp gerçeklerin dünyasına girin. Gerçeklerin dünyasında yani birdenbire çok yüksek hızda değil, adım adım yoğunlaşan bir yaklaşımla mükemmele ulaşmaya çalışın. Buna dinamik yaklaşım diyorlar.

Eskiden buna durum muhakemesi de derlerdi. Biz buna verilerin değerlendirilmesi diyelim. Dikkatli bir veri değerlendirmesi yaptıktan sonra sizin tarafınızdan kontrol edilebilecek faktörler yönünden bunların arasındaki ilişkileri ele almanız lazım.

Sistemin girdi ve çıktılarını da etraflıca inceleme ve algılamak lazım. Acaba işin akışını köstekleyen dar boğazlar var mı?

Önce başına geçilen sistemi genel hatları ile iyi algılamak lazım. Gerçekleri ve mevcut şartları iyice tanımadan teorik bilgi ve düşünce ile liderliğe kalkmak genellikle yanlış oluyor. Bir kere neyle karşı karşıyasınız onu iyi algılamalısınız. Görev verdiğiniz kadroları denemelerle ve hoşgörü ile daha yakın ve somut olarak tanımak lazım.

Türkiye’de partilerin bir hizmet organı haline getirilmesi ve bir güç odağı halinden çıkarılması lazım. Aksi takdirde bir sürü padişahcık çıkıyor ve birbirleri ile kıyasıya ve sürekli iktidarı ele geçirme kavgası yapıyorlar. Aynen Yıldırım Beyazıt’ın oğulları gibi saltanat kavgası yaparak ülkeyi fetret devrine sokuyorlar. Siyaset hep fetret devrinde