Adil ve sürdürülebilir bir küresel «dünya düzeni»nin mahiyeti ve imkanı üzerine düşünen araştırmacılar için disiplinlerarası bir platform oluşturma amacıyla yola çıkan Bilim ve Sanat Vakfı, yaklaşık dokuz ay süren bir çalışmanın ardından, 12–14 Mayıs 2006 tarihinde «Medeniyetler ve Dünya Düzenleri» başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenledi. Medeniyet ve dünya düzeni kavramlarının beraberce ve eleştirel bir yaklaşımla yeniden değerlendirildiği sempozyuma, 29 ülkeden yaklaşık 136 akademisyen ve araştırmacı katıldı. Üç gün boyunca 1500'ü aşkın kayıtlı dinleyicinin takip ettiği sempozyumun muhtevası doyurucuydu. Sempozyum sonunda ortaya konan fikirlerin teorik olmaktan çıkıp pratiğe yansıması ve insanlığın sorunlarına cevap sunabilmesi ise herkesin ortak temennisiydi. Açış konuşmalarından birini yapan Prof. Ahmet Davutoğlu, medeniyetlerin üzerine yükseldiği temel parametreleri -yeni birer varlık, bilgi ve değer paradigması üretilmesi, bunların zamana ve mekâna yansıtılması ve nihayetinde dünya düzeninin yeniden teşekkül ettirilmesini— Mısır, Mezopotamya, Hint, Çin, Yunan, İslam ve Batı medeniyetlerinden verdiği örneklerle açıklamıştı. Bugün gelinen noktada «küresel bunalım»ı aşmak için bu parametrelerin yeniden formüle edilmesi gerektiği söyleyen Davutoğlu, çatışmaları en aza indirmenin yolunun, ortak bir vizyonla tüm medeniyetlerin bir araya getirilmesinden geçtiğine dikkat çekmişti.
