Anneniz, babanız, eşiniz, çocuklarınız yani sevdikleriniz söz konusu olduğunda gözünüzü hiç kırpmadan canınızı verebilirsiniz! Peki, bahse konu olan insanlık ise acaba neler yapabilirsiniz? İşte bu kitap, Kennbora'da bütün insanlık için verdiği özgürlük mücadelesi sırasında yakalanıp kafası kesilerek idam edilen siyahi köle Glorius'un, başı vurulduktan sonraki yaşantısını anlatmaktadır. Hazin ama kafası gövdesinden ayrıldığı için herkesin öldüğünü sandığı bu genç adam, kimse bilmese de hâlâ hayattaydı ve 97 saniye daha yaşayacaktı! Uzun lafın kısası; bu kitapta kral-köle, zengin-fakir, aşk-ihanet, var-yok, dost-düşman gibi birbirine zıt birçok kavramın “Dünyanın En Akıllı İnsanı”nın süzgecinde ne hâle geldiğini göreceksiniz. Ha, bir de 97 saniyeyi 184 sayfada hem de romancılık tarihinde ilk defa baştan sona “düşünme dilinde” anlatabilme ustalığı gösteren ama kitap boyunca önsöz dışında ortalarda hiç görünmeyen Demirkıran'a hayret edeceksiniz! Şaşırmaya hazır olun vesselam.