bookmate game
Amin Maalouf

Arapların Gözünden Haçlı Seferleri

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    Bazı mesai arkadaşları onu savurganlıkla suçlayınca, Selahaddin patavatsız bir gülümsemeyle yanıtlar onları-. “Bazı insanların gözünde para kumdan daha önemli değildir."
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    “Amcam Şirkuh bana doğru dönüp şöyle dedi: ‘Yusuf, eşyalarını topla, gidiyoruz!’ Bu emri alır almaz kalbime bir hançer yemiş gibi sarsıldım ve şu cevabı verdim: 'Allahım, bana tüm Mısır Krallığı’nı verseler yine de gitmezdim!’”

    Bu sözler, onu tarihin en itibarlı hükümdarlarından biri haline getirecek maceranın en azından oldukça utangaç sayılabilecek ilk adımlarını anlatan Selahaddin’den başkasına ait değildir
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    On ikinci yüzyılda tüm bilimsel ve teknik alanlarda Frenkler Arapların çok gerisindedir. Ama gelişmiş Doğu ile ilkel Batı arasındaki uçurum asıl tıp alanında derindir, Üsâme bu farkı şöyle gözlemler:

    Bir gün Cebel-i Lübnan’daki Munietra’nın Frenk valisi, Şeyzer emiri amcam sultana birkaç acil vakayı tedavi etmek üzere kendisine bir hekim göndermesini rica eden bir mektup yazdı. Amcam Thabet adında bizim buralı Hıristiyan bir hekim seçti. Hekimin yokluğu sadece birkaç gün sürdü, sonra geri döndü. Hastaları nasıl bu kadar çabuk iyileştirebildiğini hepimiz merak ediyorduk ve sorularımızla bunalttık adamı. Thabet cevap verdi: “Önüme bacağında çıban çıkmış bir şövalye ile hiç hali kalmamış veremli bir kadın getirdiler. Şövalyenin bacağına bir yakı koydum, çıban açıldı ve düzeldi. Kadına iştahını açacak bir diyet yazdım. Ama o sırada bir Frenk hekim geldi ve ‘Bu adam tedavi etmeyi bilmiyor’dedi. Şövalyeye, ‘Tek bacakla yaşamayı mı, yoksa her ikisiyle birden ölmeyi mi tercih edersin?’ diye sordu. Hasta, tek bacakla yaşamayı tercih ettiğini söyleyince, hekim buyurdu: ‘Bana güçlü kuvvetli bir şövalye ve ağzı iyi bilenmiş, keskin bir balta getirin.’Biraz sonra şövalye ile balta geldi. Frenk hekim bacağı bir ağaç kütüğü üzerine yerleştirdi ve yeni gelene şöylededi: ‘Baltayı çok sıkı vur ve bir kerede kes!’Adam gözlerimin önünde bacağa ilk darbeyi indirdi, ama bacak kopmayınca bir kez daha vurdu. Bacağın iliği dışarı fışkırdı ve yaralı ânında öldü. Frenk hekim kadını da muayene edip şöyle dedi: ‘Bu kadının başında şeytan var, ona sahip olmuş; saçını kazıyın!’Saçını kazıdılar ve hasta kadın onların sarımsaklı ve hardallı yemeklerini yemeye devam etti. Ama hastalığı iyileşmedi, daha kötü oldu. Bunun üzerine hekim, ‘Şeytan bu kadının başının içine girmiş’dedi. Bir ustura aldı ve kafa derisini haç şeklinde çizdi. Çiziğin ortasından itibaren kafatası kemiği açılıncaya kadar deriyi soydu ve orayı tuzla doldurdu. Kadın hemen oracıkta öldü. Ben de o zaman, ‘Herhalde artık bana ihtiyacınız kalmamıştır?’ diye sordum. Kalmadı, dediler, ben de Frenk tıbbı üzerine hiç bilmediğim şeyleri öğrenmiş olarak geri döndüm.”
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    Nizamiilmülk öldürülünce, devlet parçalandı
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    Ermeni veziri Bedrülcemali
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    suratı hoşunagitmeyen herkesi idam ettirir.
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    El-Herevi Eylül 1099’da Abbasilerin başkentinden ayrılırken, Berkyaruk’la görüşmeyi başaramamıştır, çünkü sultan İran’ın kuzeyinde kendi kardeşi Muhammed’e karşı sefere çıkmıştır; bu mücadeleden galip çıkan Muhammed ekim ayında Bağdat’ı ele geçirir. Ama bu saçma çatışma henüz sona ermemiştir. Hatta artık birşey anlamaya da gayret etmeyen Arapların şaşkına dönmüş bakışları altında giderek gülünç bir hal alacaktır. Şu manzaraya bakın ve hükmü siz verin: Ocak 1100’de Muhammed Bağdat’ı alelacele terk eder ve Berkyaruk muzaffer bir edayla şehre girer. Ama yeni durum çok sürmez, çünkü ilkbaharda şehri yeniden yitirir, sonra Nisan 1101’de, bir yıllık bir boşluğun ardından, yeniden ele geçirir ve kardeşini ezer; Abbasi başkentinin camilerinde cuma hutbesi yine onun adına okunur, ama eylül ayında durum bir kez daha tersine döner. Kendisine karşı ittifak yapan iki kardeşinin kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratılan Berkyaruk, kesin olarak safdışı edilmiş gibidir. Ama bu kanı, ancak onu tanımayanlar açısından geçerlidir: Uğradığı bozguna karşın inatla Bağdat’a döner ve şehri birkaç günlüğüne ele geçirdikten sonra ekim ayında yeniden kovulur. Ama bu kez de yokluğu kısa sürer, çünkü aralık ayında şehri ona geri veren bir antlaşma yapılır. Bağdat otuz ay içinde sekiz kez el değiştirmiş, yani yüz günde bir başındaki yönetici değişmiştir! Ve tüm bunlar Batılı istilacılar fethettikleri topraklardaki varlıklarını sağlamlaştırırken yaşanmıştır.
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    Uzun süre Arapların şanını şahsında canlandıran Emirü'l-müminin, artık onların çökkünlüğünün simgesi haline gelmiştir.
  • Şəhla Babazadəalıntı yaptı3 yıl önce
    Ama Frenk komutanlar ne yazık ki böyle yüce gönüllü davranmazlar. Zaferlerini anlatılmaz bir kıyımla kutlar, sonra da büyük bir saygı beslediklerini iddia ettikleri şehri vahşice talan ederler.
  • Xuraman Memmedovaalıntı yaptı6 yıl önce
    İslam’ın ilk “muhacir”i, ahaliden gördüğü düşmanlık üzerine doğduğu kent Mekke’yi terkedip yeni dini daha iyi karşılayan Medine’ye sığınmak için göç etmek zorunda kalan Hz. Muhammed değil miydi?
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)