Merhum M. Esad Coşan Hocaefendi, Türk-İslâm Edebiyatı Kürsüsü öğretim üyesi olarak İlâhiyat Fakültesi’nde uzun yıllar hocalık yapmış, Türkçe-Kompozisyon ve Türk-İslâm Edebiyatı gibi dersler okutmuştur. Bunun yanında 1967–68 eğitim döneminde Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu’nda, 1977–80 yıllarında da Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’nde “Türk Dili ve Hümaniter Bilgiler” dersleri vermiştir. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın “Türk Dili ve Edebiyatı Özel İhtisas Komisyonu” çalışmalarında bulunmuştur.
Hocaefendi’nin, bahse konu olan dersler için hazırladığı notları zaman içerisinde derlenerek bir kitap haline getirilmiş ve daha önce Türk Dili ve Kültürü adı ile yayımlanmıştı. Çeşitli baskıları ile pek çok insanın yararlandığı bu kitap, aslında her lise ve üniversite öğrencisinin olduğu gibi kendini yetiştirmek, kültürünü geliştirmek, ufkunu genişletmek isteyen; geniş ve sağlam kültürlü, görgülü, terbiyeli, topluma yararlı, güzel konuşan kimseler olmak hedefinde olan bütün toplum kesimlerine de rehber niteliğinde bir çalışmadır. Ancak isminin, spesifik bir alana hitap ediyor olması imajını vermesinden dolayı, bizce bu niteliğinden yeterince istifade edilememiştir.
Kitap, yukarıda bildirilen hedefin gerçekleştirilmesi için sahip olunması gereken maddî ve mânevî donanımları, özet olarak, sevimli ve sevdirici bir üslupla, “etrafını câmî ağyârını mânî” bir şekilde işlemektedir. Bu çerçevede verimli ve muntazam çalışmanın altın kurallarını, hafızayı kuvvetlendirmenin ve muhakeme kabiliyetini geliştirmenin yollarını göstermekte, dikkatli olmanın, çok okumanın, iyi dinlemenin, güzel not tutmanın, konuşma ve yazma faaliyetlerini düzenlemenin tekniklerine ait gerekli bilgiler vermektedir. İnsanın bu hedefine ulaşmak için önündeki en büyük engeller sıralanmakta ve bunların başında tembellik ve kötü arkadaşın geldiği vurgulanmaktadır.
Bireyleri yukarıdaki şartlara uygun olarak yetişmiş olan toplumlar ortak bir kültür geliştirir ve bu sayede uyumlu, enerjik ve güçlü olurlar. Biz de eşsiz ve engin bir kültür geliştirmiş bir toplumuz. İnsanların, kendilerini gerçek anlamda insan kılan maddî ve teknik bilginin, şeklin yanında özün, rûhun ve mânânın da değerini görmesi, kültürüne sahip çıkması zorunluluğu, kültürün en önemli unsuru olan dilden hareketle yine kitapta vurgulanan konular olmuştur.
Gençliğin el kitabı olma niteliğinde bulunan bu kitabın bahsedilen konularda ilgi ve sevgi uyandıracağına, rehberlik görevini yapacağına inancımız tamdır.