Aksi oldu! (Rönesans) hareketi, meyvelerini 17, 18 ve 19. Asırlarda devşirdi; kaba softanın kestiği yoldan ilim ve madde keşfi sahasına geçilemedi, madde âletleri ve maddî manivelâ İslâm dünyasını ezdi; ve bütün bu olanlar, içeride ve dışarıda ancak «ahmak» kelimesinin belirtebileceği bir zümreye, suçun İslâm’da olduğu yalanını telkin etti. İşte şimdi bu yalanın tesbiti ve suçun ham yobaz ve kaba softaya havalesi gününde bulunuyoruz.
Akıl iğdişi olarak vasıflandırdığımız ham yobaz ve kaba softa, tasavvufu «bu iş ne akılla olur, ne de akılsız» düsturundaki hikmete sırt çevirmiş, sadece akla dayananları din dışı görünce de dâvayı kökünden akıl inkarcılığına bağlamış, yani kıvamı bulamamış, aklın duracağı ve dört nala koşacağı sınırları çizememiş, böylece kuru akıl emperyalizmine esir düşmüş bedbahttır; ve aklı yine akılla tepeleyip başına taç ettiği gündür ki,