Şirketimizi ve insanlarımızı düşündüğümde aklıma tek bir kelime geliyor: “aşk”. Starbucks’a aşkla bağlıyım çünkü yapmaya çalıştığımız her şeyin özünde insanlık yatıyor. Saygı ve itibar. Tutku ve kahkaha. Şefkat, topluluk ve sorumluluk. Özgünlük. Bunlar Starbucks’ın mihenk taşları, onurumuzun kaynağıdır. Böylesine çok insanın ekran karşısında yalnız başına oturduğu bir dönemde insan ilişkilerine değer vermek, böylesine çok sorunun böylesine çok insanı kutuplara ayırdığı bir çağda ilişki kurmayı amaçlamak ve sürekli kestirme yollara başvurulurken daha fazlasına mal olsa da ahlaki davranmak—işte bu çabalar yola çıkarken koyduğumuz hedeflerin özünde yatıyor.