Kötülüğün yüzyıllardır kol gezdiği Cold Firton köyünde çok az şey değişmişti!
1830'un Şubat'ında aksi bir adam olan Tomos Richards sürüsünü Cardiganshire'dan Londra'ya götürürken, 14 yaşındaki dilsiz ve sakat kız kardeşi Siân’ı istemeden de olsa yanında götürür. Çünkü babaları, kızı tedavi ettireceğini söylemiştir… Siân'ın yolculuğu tehlike ve acımasızlıklarla başlar ve sürünün büyük bir kısmı bataklıkta kaybolduktan sonra abisinden ve onun zalimliklerinden kaçmak için şansını dener. Yanındaki midillisi ve sadık köpeği dışında yalnızdır ve çaresizce Galler'e geri dönmeye çalışırken yanlışlıkla koleranın baş verdiği ve yabancılara şüpheyle bakılan Nether Wapford'daki Tripp's Cottage'a varır.
Günümüzde ise 32 yaşında bir çömlekçilik öğretmeni olan Ivan Browning, Tripp's Cottage'da yaşamak için Londra'dan kaçmıştır. Bu evde kendisinden yardım isteyen bir hayaletle karşılaşır… Bu sırada farkında olmadan, oldukça zengin olan yerel iki suç çetesinin hedefi haline gelir. Çünkü evin tarihini araştırırken diğerlerinin saklı kalmasını istediği bir gizemi ortaya çıkarmaya çok yakındır.
İçindekilere bakarken üzülerek, geçen yıllara, nesiller boyu yaşanan doğumlara ve ölümlere, değişen kral ve kraliçelere ve yönetmek ve kontrol etmek için yapılan yasalara rağmen insanın doğasında hâlâ kötülük tohumunu taşıdığını ve hiçbir duygunun, kötülüğün ormandaki bir zamanlar düzgünce budanmış ağaçlar gibi büyümesini durduramayacağını fark etti.
“Sally Spedding, tüyler ürpertici hikâyeler yazmakta usta bir isim, hikâyeleri okunduktan saatler hatta belki de günler ve haftalar sonra bile tekrar aklınıza girmenin bir yolunu buluyor…”