Modern dönemdeki din anlayışında batıda doğup gelişen etkin milletçilik akımının da etkisiyle ana dilde öğrenim rüzgârı hız kazanmıştır. Dünyanın dört bir yanında her ulus dinî metinleri kendi dillerine tercüme etmeye veya yazmaya başlamıştır. Türkistan coğrafyasında da bu konudaki çabaların gözle görülür derecede arttığı görülmektedir. Bu amaçla akaitten ahlaka, fıkıhtan kelama pek çok ilim dalında Türk boylarının lehçelerinde eserler yazılmaya başlanmıştır.
Bizim araştırma konusu olarak seçtiğimiz, bu tür eserlerdir. İdil-Ural ve Orta Asya Türkleri için düşündüğümüzde Arap harfleri ile ve kendi lehçelerinde eser yazmanın ömrü uzun soluklu olmamıştır. Yaklaşık bir asırlık bu tarih Bolşevik ihtilali ile sona ermiştir. Doğu Türkistan'da ise bu faaliyetler 1956'ya kadar sürmüştür. Çalışmamızı ilgilendiren işte bu zaman dilimidir.