Aradan epey bir zaman geçmişti. Hazret-i İbrahim, oğlu İsmâil’i ve eşi Hacer’i görmek için buraya geldi. Önce yolunu şaşırdığını, bulunduğu yeri karıştırdığını düşündü. Çünkü o ıssız çölün bulunduğu yerde, şimdi pek çok çadırlar kurulmuş, orası bir köye dönüşmüştü. Çadırların arasında, yıllar önce eşi ve oğluna kurmuş olduğu çadırı aradı. Neredeyse başka yerlere bakmak için oradan ayrılacaktı. Fakat:
“-Bir kere sorayım da öyle döneyim!” dedi.