Tan yeri ağarırken uykumla savaşıyordum.
Bulutlara dokunmak varken şimdi uyumanın sırası mıydı?
Bir saattir havadaydım. Havada 7 kişiydik, 12 yaşlarında bir çocukla beraber. Çocuk halinden gayet memnundu. Balon alçaldığında, yükselmesi için kendisini aşağı atacaklarına dair bir şakaya bile ihtimal vermezdi. Sadullah Ağa [rehber] Balonda yedi kişiyiz bir kişi fazla. Balon alçalırsa seni aşağı atarım haberin olsun. Gülüşmeler ve bütün bakışlar çocuğun üzerinde..
* * *
Çocukluğumdan beri içimde yaşattığım değer duygusu, sonunda haklı olarak hissetmek istediğim duyguları hissettiriyor şimdi. Güçlüydüm, itidalliydim. Sonsuz bir umut besledim her şeye… Karşılaştığım her olumsuzluğa, hani kitaplarda yazarlar ya hep öyle yaklaştım. Nasıl yapıyordum bunu? Büyüklerim dolu dizgin hatalar yaparken… Büyüklerimi izledim hep. Ama onları taklit etmedim hiçbir zaman. Yanlışları onlar da gördüm. Doğruları da onlar da gördüm.
Büyüklerim benim için endişeleniyorlardı çünkü onlar benim yaşımdayken, çoktan dünyanın çarkına boyun eğmiş, kafaları karışmış bir şekilde, çevrelerinden hem yardım isteyip hem de gelen yardımları geri teperken, ben gördüklerimi değerlendiriyor ‘işte hayat bu’ diyordum. Evet hayat buydu. Gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz, görmediğimiz, duymadığımız, hissetmediğimiz her şey. Büyüklerim bana ayna oldu. Ben de o aynadan hayatın yansımalarıyla, kendimi izlemiş, fazlalıklarımı atmış, boşluklarımı doldurmuştum. Fazla söze gerek yok. Üzülmek için bir sebep bulamadım hiçbir zaman. Sadece kendimi kaybetmekten korktum hep. Ama bu korkuyu doğru kullanmasını bildim. Şimdi çoğunun orta yaşlarını geçtiği aile bireylerimin yanındayım. Hamlıklarımızı gidereceğiz yine. Çünkü, hayat hâlâ göz kırpıyor bize.
Mutluluğun resmini çektik, birbirimizin gözlerinin içine bakarak. Her yıl tekrarlayacaktık. Kareye her yıl birisini daha ekleyecektik. Balonumuz yanı başımızdaydı. Korkmadan binecektik… Geceleri kâbus görmeyecektik… Masmavi gök kubbenin altında, okşayan rüzgârla yarınlara selam gönderdik.
YAZAR:
Merhaba, ben Pınar Genç. 1979 Artvin doğumluyum. İlk öğrenimden sonra Ankara ya geldim ve halen Ankara da yaşamakta olup, uzun yıllar mesleğim olan tekstilde çalıştıktan sonra en son yaşam koçluğu eğitimi aldım ve ilerleyen zamanlarda bu yönde de insanlara rehberlik etmeyi planlıyorum. Şu ana kadar bir çok alanda sertifika sahibiyim ama benim için en önemlisi çocukluğumdan beri çok istediğim yazarlık ve şimdi yazarlık ile birlikte yaşam koçluğu… Ve şimdi çocukluk hayalimi gerçekleştirdiğim için oldukça mutluyum ve sizlere ulaşabildiğimde, yazdığım tek bir satırda bile size ilham olabildiğimde daha çok memnun olacağım. Ben kendi hayat yolculuğuma hala devam ederken, bazen birlikte bu yolu yürümek yaşamımıza zenginlik katacaktır diye düşünüyorum.
Sevgiyle kalın…