Yerlerde Bir Aziz

Gitmek. Yeniden gitmek. Durmadan, sonsuza kadar gitmek.

Yorucu olan bir bölümden diğerine geçmek değildir. Yorucu olan umut etmektir.

Rüzgârı ellerinizin arasına alırsınız ve hemen durursunuz, tıpkı bir aşkın başlangıcında olduğu gibi, burada duracağım dersiniz, aradığım her şeyi buldum, nihayet zamanı geldi, burada duracağım, bu ilk gülümsemede, ilk randevuda, tesadüfen söylenen ilk cümlede.

İnsanlar kibrin sularında boğamadıkları şeyi, kollarında sararak zapt eder.

Gerçek, ışığını onu söyleyenin içinde değil, kendi içinde tutar. Ortaya çıktığında, yalnızca yoksul ve zayıf olan hayat ile yakınlığı ölçüsünde büyüktür

Gerçek baba hayır dileyendir, lanet okuyan değil. Gerçek baba sözleriyle çocuğun gideceği yolu açandır, onu kırgınlığının ağlarına düşüren değil.

Diğerleriniz de farklı değilsiniz, ahlakınız altında terliyor, ilkeleriniz altında korkudan titriyorsunuz. Başlangıçta korku vardı ve korku kanunla birlikteydi ve korku sizin eşsiz kanununuzdu. Beni izle, birazdan gideceğim. Artık sizin kanunlarınız önünde diz çökmeyeceğim, ben tek efendimi buldum

İçgüdüsel olarak hakikatin yüksekte değil, alçakta; varlıkta değil, yoklukta olduğunu bilir. Peki hakikat nedir? Hakikat bizim dışımızda bir şey değildir. Hakikat ondan edindiğimiz bilgide değil, onun bize verdiği zevktedir. Hakikat hiçbir şeyin asla söndüremeyeceği bir zevktir, hırsız bir saksağan olan ölümün bile çakmayacağı bir hazinedir

Öldürülmeden öldürmek, kaybetmeden kazanmak: Bu iki iş, hayatı yönetir. Aşk bağı ise bu ikisinin sadece bir çeşididir. Aşk bağı cinsiyetler arasındaki savaş ve ticaret bağıdır. Veya daha doğru bir deyişle: Aşk bağı yoktur çünkü aşk da yoktur. Aşk yoktur çünkü kederden başka bir şey yoktur –dünyada bir şey ifade etmiyor olmanın verdiği kederden

İnsan sadece umut ettiği şeyi görür. İnsan umudu ölçüsünde görür.