İnsanın, içinde yaşadığı çevreyle ilişkisi nasıl olmalı? ?
«Doğayı sevelim, yeşili koruyalım» söylemi, doğru ve sağlıklı bir çevre-insan ilişkisi oluşturmak için yeterli mi? ?
Seküler bir insan ve kâinat anlayışıyla ne kadar yol alınabilir? ?
Yarattığı çevreyle insana öğüt veren, nimet bahşeden, ibret sunan ve sınav alanı açan bir Yaratıcı inancına odaklanmayan bilgi üretimleri ekolojik krizi çözmede yeterli olabilir mi? ?
Diğer taraftan, içerdiği anlam boyutu irdelenmeden tabiata dair Kur'an ayetlerini sadece sıralamakla; temizliğe, çevreyi korumaya, ağaç dikmeye ve israfa dair hadis metinlerini sadece derlemekle yetinmek ne ölçüde doğru ve ne ölçüde çözüm üretici?
Elinizdeki kitap, bu sorulardan hareketle ilerliyor ve dinî önceliklerle eşzamanlı biçimde ekolojik buhranı irdeleyen, etik kuramları ve fikrî gelişimleri izleyebilen, aralarında kurduğu bağ sayesinde zenginlikleri artıran ve duyarlılıkları derinleştiren bir çevre ahlakının izini sürüyor.
Çevre deyince hâlâ daha yere çöp atmamak ve ağaç kesmemek dışında birşey düşünemeyen, ekolojik bunalımın boyutları konusunda küresel ısınmadan başka örnek sunamayan bir zihniyet karşısında, Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı'nın söylediği çok şey ve açtığı çok önemli bir ufuk var…