Hal Edward Runkel

Bağırmayan Anne Baba Olmak

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Sevdiğiniz birisini tehlikeli görünen bir karar verirken izlediğinizde endişe etmiyorsanız, kendinizle ilgili şüpheye düşmeniz gerekir. Söz konusu çocuklarınız olduğunda, onları ne kadar umursadığınız, onlar için ne kadar harika şeyler istediğiniz ve yaşama duyduğunuz tutku bu endişeyle ölçülür.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Peki ya endişemizi diğerlerini düzeltme sebebi olarak görmek yerine, kendimize bakma fırsatı olarak görsek ne olur?
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Tepkisel yaklaşımımız genellikle en korktuğumuz sonucu doğurur. Bunun evrenin bir kuralı olduğunu düşünebilirsiniz. Öfkeli tepkiye her teslim oluşumuzda en çok kaçındığımız sonuçla karşı karşıya kalırız. Tepkisellik işleri daha da berbat bir hale sokmakla kalmaz, bir de karşısında olduğumuz sonuçları ayağımıza kadar getirir.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Peki ödül ne olabilir? Hem kendimiz hem de çocuklarımızın sahip olacağı olgunluk.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Profesyonel ününüzün ebeveynlik becerilerinizle hiç ilişkisi yoktur.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Çocuklarımızla geçirdiğimiz zor zamanlar bizim sürekli devam etmekte olan gelişimimiz için gerekliyse, şimdi tüm o zamanlar bir anlam kazanmış oluyor. Bu şekilde yaklaştığımızda yaşadığımız güçlüklerin bir amacı var. Ve bakış açımızın değişmesiyle, çocuklarımız bizimle uzlaşmadığında sinirlenmenin yanından bile geçmeyiz.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Hiçbir şey anne baba olmak kadar sabrımızı geliştirmeyi gerektirmez. Hiçbir durum bu denli istikrar ve bütünlüğe ihtiyaç duymaz. Size bağımlı bir çocuğa kendisine yetebilen bir yetişkin olma yolculuğunda yardım ederken bulunduğunuz konum kadar kendinizi kırılgan ve yetersiz hissettiğiniz başka bir yer daha yoktur.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Hepimiz iletişimin kelimelerden ibaret olmadığını duymuşuzdur. Ağzımızdan çıkanlar iletişimimizin ancak küçük bir kısmını oluşturur. Herhangi bir iletişimin üslubu da içeriği kadar önem taşır.

    Çocuklarımıza bağırdığımızda duygusal olarak pasif duruma geçeriz ve tek bir mesaj veririz: BENİ SAKİNLEŞTİR! Ağzımızdan çıkan kelimeler ne olursa olsun, ne kadar uzun konuşursak konuşalım, verdiğimiz mesaj değişmez: BENİ SAKİNLEŞTİR! Çocuklarımızın herhangi bir davranışına bağırarak karşılık verdiğimiz zaman, onlara bizi sakinleştirmeleri için yalvarmış oluruz.

    Böyle davranarak onların bize itaat etmemelerini ya da dinlememelerini kaldıramadığımızı söylüyoruz. Baş edemiyoruz ve aklımızı kaçırıyoruz.

    “BUNU YAPTIĞINA İNANAMIYORUM!”

    “AKLINDAN NE GEÇİYORDU SENİN?”

    “SENİNLE KONUŞURKEN YÜZÜME BAK!”

    Bunların yerine dilediğiniz kelimeleri koyun, mesajınız değişmez: Uzlaşman gerekiyor yoksa kendimi kaybedeceğim. Ve kendimi kaybettiğimizde yine senin boyun eğmen gerekecek yoksa sakinleşemeyeceğim. Bütün duygusal tepkilerim sana bağlı.

    Dört ya da on dört yaşındaki birisi bu kadar baskıyla nasıl başa çıkabilir? Evet bunun adı baskı. Tüm duygusal düğmelerimizin akıbetini çocuklara bırakırsak tamamen onlar odaklı hale geliriz. Onların çevresinde bir uyduya dönüşerek tüm duygusal tepkilerimizi okuldaki başarılarına, terbiyeli olup olmadıklarına ve verdikleri kararlara bağlarız. Koca bir ailenin duygusal hayatı ailenin en az olgun kişisinin büyüme sancıları, istekleri ve zaafları etrafında dönmeye başlar.

    “Oğlum sakin ol çünkü ben kendimi sakinleştiremiyorum.”

    Bunun Bruce Banner’dan pek de bir farkı yok değil mi?

    Peki neyi farklı yapabilirsiniz?

    Kendi uzaktan kumandanızı geri almakla başlayın. Kendinize ait duyguların kontrolünü elinize almak ilk önceliğiniz olmalı.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Çocuklarınızdan sizin hatırınız için itaat etmelerini istediğinizde, onlardan sizin duygusal durumunuzu idare etmelerini isteyen bir güç değişimi yaratmış olursunuz.
  • ramazan sıvacıoğlualıntı yaptı4 yıl önce
    Sizin amacınız kontrol etmek değil. Amacınız etki bırakmak. Unutmayın çocuklarınızın tepkilerinden sorumlu değilsiniz. Aynı fikirde olmadığınız seçimler yaptığında bile, onun karar verme yetisine saygı duymak ve sakin kalmayı sürdürmeniz gerekiyor. Kendi seçimlerini yapmakta özgür olmadıkça seçimler ve sonuçları arasındaki ilişkiyi öğrenemezler. Bunun hakkında ilerleyen kısımlarda konuşacağız ama şimdilik yapmanız gereken değişime odaklanın: Her durumda onu uzlaşmaya zorlama görevinde olmamalısınız. Bu tür bir ebeveynlik biçimi ancak kısa vadede işe yarar ve ilerisi için büyük felaketlerin tohumunu eker. Bunu duymak hoşumuza gitmeyebilir ama doğrusu bu.
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)