bookmate game
Erol Özbilgen

99 Soruda Osmanlı

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Lakin devletin gelirlerinden olduğundan şarabı men etmemişlerdir.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    1. 1847’de Sultan Abdülmecid esir ticaretini yasakladı; esir pazarları da kaldırıldı. Bununla beraber gizli olarak Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar sürdü.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Osmanlı Devleti’nde köle emeğine dayalı üretim yapılmadığından, varlıklarının sebebi ekonomik çıkar gerekçelerine dayanmaz. Dolayısıyla köleler toplum içinde kısa sürede assimile olarak belirli statüler kazanmaktaydılar. Nitekim Osmanlı toplumunda köleler, varlıklı ailelerin ev hizmeti, cariyelik, çocuk bakımı gibi işlerinde kullanılmak ya da Kur’ân’da vaad edilen sevabı kazanmak üzere “azat etmek” için satın alınırlardı. Ev işlerinde çalıştırılan köleler bir müddet sonra “bacı, dadı, lala” gibi isimlerle ev halkından sayılırlar. İslâm hukukunda belirlenen insan hakları gereği yirmi yaşları civarına geldiklerinde, cihazı ve diğer gerekleri mevlâ’sı tarafından sağlanarak evlendirilirlerdi. Bunların eski efendileriyle “akrabalık” türüne benzer toplumsal ilişkileri kesilmezdi. Nitekim yaşlandıklarında bile itibar görürlerdi. Küçük yaşlarından itibaren yeteneklerine göre yetiştirilmiş olan köleler yüksek fiyatla satılırdı. Bunlar genellikle saray ve konaklara alınırdı.1
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    On yedinci yüzyıl ortalarında Sultan IV. Murad İstanbul kadısına gönderdiği fermanda gayrimüslim erkeklerin giyimini “...kefere taifesinin... samur kürk ve samur kalpak ve atlas ve kemha giydirmeyub ve avretleri dahi yüksek arakıyye ve parus çuka giyinmeyub Müslüman tarzında ve libasında gezmiyeler”15 biçiminde sınırlamaktadır.

    Padişah III. Selim devrinde de Ermeni erkeklerin şapka ve ayakkabıları kırmızı; Rumların siyah; Yahudilerin ise mavi renk olarak belirenmişti.1
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Halbuki Endülüs’ten Musevîlerle birlikte gelen Müslüman Araplar, bir nesil sonra Türkleşmişlerdi.13 Ortak dinî kültür ve ortak dilde birleşmenin etkisi açıkça görülmektedir.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    spanya’dan gelen Musevîler, Balat, Hasköy, Ortaköy ve Kuzguncuk’a yerleştirilmişlerdir. Bu Musevîler, 1494 yılında Osmanlı ülkesinde ilk matbaayı kurdular. Toplu olarak çok sayıda gelen İspanyol Musevîleri, Osmanlı ülkesinde Ladino denilen On beşinci yüzyıl İspanyol lehçesini korumayı başarmışlardır. Yeni gelen Musevî cemaatının, aslında kendi dilleri olmayan İspanyolca’yı korumuş olmaları, bu olgunun Osmanlı yönetimi açısından pek önemli sayılmadığını gösteriyor. Oysa Yahudîler Osmanlı toplumu içinde İspanyolca sayesinde etnik kültürlerini daha iyi muhafaza edebilmişlerdir.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    İspanya ve Portekiz Yahudileri, 1492’de Katolik mezhebine geçmekle zorlanınca ülkelerini terkederek Fransa, İngiltere, Felemenk, İtalya ve Osmanlı Devletine iltica etmişlerdir.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Bununla beraber gayrimüslimler ilke olarak Müslümanlardan daha yüksek yapılar yaptıramazlar. Diğer taraftan ibâdethanelerinin yenilenmesi ve tamiratı da Padişahtan izin alınmasını gerektiren uzun formalitelere tâbidir.10
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Ancak askerlik çağına gelen zimmîler devlete “cizye” ve (Müslüman reâyâ’nın ödediği “çift resmi ve öşür”e karşılık da) harac-ı arazî denilen bir toprak vergisi öderler.
  • Erhan İpekçileralıntı yaptı4 yıl önce
    Vergi konusunda gayrimüslimlerin Müslümanlardan ayrıldıkları nokta, askerlik yapmamaları ve devlet hizmetine alınmamalarıdır
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)