Adım Adım İnovasyon

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız” demiş büyük bilge Konfüçyüs.

Büyük ve başarılı kurumların iş modelleri son derece net tanımlanmıştır ve yıllardır pazarda test edildikleri için geçerlilikleri de ispatlanmıştır. Bu bakımdan büyük şirketler; zaten bulunmuş, her detayı yıllarca test edilmiş, iyi bildikleri başarılı iş modellerini yönetmekte uzmanlaşmış, süreçleri ve sistemleri bu iş modellerinin ışığında tam anlamıyla kurumsallaşmış işletmelerdir diyebiliriz.

Başarılı startup’lar geçerli bir iş modelinin arayışındayken müşterilerin ihtiyaçlarını derinden anlamak, bu problemler için geliştirdikleri çözümleri hızla test etmek, test sonuçlarından aldıkları geribildirimlere göre iş modellerini yenilemek ve gerçekten işe yarayacak ürünü tasarlayana kadar bu süreci hiç bıkmadan tekrarlamak konusunda çok kararlıdırlar.

Başarılı startup’lar da müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını, hangi ürün özellikleri ile bu ihtiyaçları tam olarak karşılayabileceklerini, nasıl para kazanabileceklerini, nasıl hızla büyüyebileceklerini kısacası iş modellerinin tüm unsurlarını aramak konusunda hırslı, enerjisi yüksek, odaklanmış ve riskler almayı seven insanlardan oluşan takımlardır.

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız” demiş büyük bilge Konfüçyüs

Yazmak için ideal koşulları bekleyen bir yazar, kâğıda tek bir sayfa yazmadan ölür. (E. B. White-Yazar)

inovasyonda başarı için fikirlerin yeşermesinde de geliştirilmesinde de uygulanmasında da güçlü bir işbirliği iklimi mutlak şarttır. Büyük kurumların bölümlere ayrılmış yapılarından, küçük startup kurucu takımlarının hep birlikte ölüm kalım savaşı verirken gösterdikleri işbirliğini beklemek hayalciliktir.

Büyük kurum kültürlerinde ise “hata yapmak” kabul edilemez bir olgudur. Herkesin hesap vereceği bir yöneticisi vardır

Büyük kurumlarda kimse başarısızlık ihtimaline göre planlama yapmadığından tamamen varsayımlar üzerine tasarlanan iş planı, bütün birimler tarafından ciddiye alınır. Üretim, pazarlama, dağıtım ve satış planları iş planı ile uyumlu olacak şekilde geliştirilir.
Bütün bu planlama faaliyetleri inovasyon takımı üzerindeki baskıyı öyle bir artırır ki kimsede deneme-yanılma-öğrenme süreçlerini takip etmek için en ufak bir motivasyon kalmaz. Sonuçta başarısı ispatlanmamış ürünler, süreç takvimine yetiştirmek maksadıyla alelacele piyasaya sürülür.

Bana kalırsa inovasyon, “gerçekleştirilse hoş olan” bir unsuru değil bugünün iş dünyasının. Tam tersine, iş dünyasının “en temel” unsuru.