Çağlar önce çıktıkları destansı yürüyüşlerinde yaşanan onca badireye rağmen hikâyeleri hâlâ bitmeyen Romanlar, dünyanın en örselenmiş toplulukları arasında yer alıyor. Bu örselenmeye; Erzurum’dan İstanbul’a bir göç(ürülme) hikayesi okuduğunuz Çeribaşı Rüstem Aga kitabında da tanık olacaksınız. Yalın bir dille, sinematografik anlatım sizi içine alacak ve sürükleyecek. Kendi içlerindeki etnik barışıklığa rağmen kendilerine gösterilen ayrımcılığı nasıl göğüslediklerini göreceksiniz. Hikâyenin kahramanlarına ait yaşam coşkusuna, büyük badirelerde bile nasıl bir metanet ve dayanışma gösterildiğine şaşıracaksınız. Toplumundan utanarak kimliğini reddeden ve hayatını ayıranları da bu satırlarda okuyacaksınız. Keyfi baskılara, siyasal rüzgârlara, çamur ve sel dalgasının mahalleyi uğrattığı büyük yıkıma, işkencede ölüme dahi gösterdikleri sade yaklaşımı fark edeceksiniz. Her koşulda ayakta durma zorunluluğuna içerden bir gözün kalemiyle bakacaksınız. Bu kalemin ilkokul mezunu olduğunu bilirseniz yazılanların önemi sizin için bir kat daha artacak; sıradan kelimelerle anlatılan bu sıra dışı öykünün mütevâzi büyüklüğü hepinizi sarsacaktır.
-Hüseyin Irmak-
