1901’de Ankara’da bir sefarad Yahudisi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Hayim Alaton, genç yaşta tesadüfen Mustafa Kemal Atatürk ile tanışır. Kendisini »Öteki« olarak görmeyen Mustafa Kemal’in fikirlerinden etkilenerek politikaya ilgisi artar. Yeni kurulan Vatan’a faydalı olmak için ailesiyle göç ettiği İstanbul’da, CHP’nin binasında gönüllü olarak ders verir. Kendisini ilk önce Türk ve sonra Yahudi olarak tanımlayan Hayim, 40larda gayrimüslim karşıtı politikalarla karşı karşıya kalır. Avrupa’da Hitler rejiminden kaçmaya çalışan insanlara yardım etmeye çalışan Hayim Alaton, devletin diğer yüzünü görür. Asıl felaket ise Hayim gibi diğer gayrimüslimlere 1942’de gelir. Devlet, gayrimüslimlerden kat kat daha fazla vergi ister. Vergilerini ödeyemeyenleri ise istisnasız Aşkale’ye sürer. Dönenler gibi geri dönmeyenler de olur…