.ağımız küreselleşme .ağıdır. Bu .ağın en belirgin .zelliği, bilginin hızla
üretilip olgunlaştırılması, uygulamaya konulması, hayatın i.ine katılması ve
tüketilmesidir.
B.yle hızlı d.nen .ark i.inde hükümetler, karar alıcı ve uygulayıcı organlar,
aynı hızlılıkta bilgi üretmekte ve onları .eşitlendirmekte zorlanırlar. Bu iş i.in
bulundurdukları danışman kadroları da yetersiz kalabilir.
Bunun i.in demokratik toplumlarda y.netimin ve karar mercilerinin dışında,
hasbi olarak fikir üreten organlara ihtiya. vardır. Dünyada think-tank denen,
bizim düşünce kuruluşları olarak adlandırdığımız g.nüllü sivil toplum .rgütlerine
ihtiya. vardır.
Bu g.nüllü kuruluşlar, ulusal, b.lgesel ya da küresel .l.ekte, siyasi,
ekonomik, kültürel, askeri vb. konularda stratejik .alışmalar yaparlar, konuları,
uzmanları arasında tartışırlar belirlenen konularda, geleceğe y.nelik politikalar
üretirler, gerekirse saha araştırmaları yaparlar, g.rüşler ortaya koyarlar, karar
vericilerin g.rüşlerine yeni g.rüşler taşırlar, karar yollarının hızlı .alışmasına
yardımcı olurlar.
Düşünce kuruluşları, toplumdaki ihtiya.ların belirlenmesinde, analizinde ve
projelendirilmesinde demokratik akt.rler olarak yer alırlar.
Yeni fikirler ve politikalar üretirler. Demokrasinin gelişmesi ve gü.lenmesi
noktasında etkili olurlar. Yeni fikirlerin, ..zümlerin, analizlerin, sentezlerin
at.lyeleridirler.
Düşünce kuruluşları, entelektüel .zelliği baskın kuruluşlardır. .oğunlukla
siyasi partilerden, hükümetlerden