Urbain’in kitabının anasavı önemli: Yolculuk, bir çıkış noktasıyla bir hedef arasında, sonra da ters yönde yaşanan bir çifte-yer-değiştirme eylemine indirgenemeyecek denli çetrefil bir örgüye dayanıyor: Kişi, yola çıkarken, kendi kimliğinin sınırlarını zorlamaya, içeriğinden uzaklaşmaya ya da taşmaya yöneliyor — yoldan çıkmak istiyor. Peki, görünmez ya da izlenmez olduğumuza bizi yolculuk yolculuğunda inandıran ne? Çarkımızın, devridaimin, bizi gözetlediğini bile unutmuş, gene de bizi gözetlemeden edemeyen çevremizin sınırlarının ötesine geçiyor oluşumuz mu?
Elviro Guarçez, uçak Lizbon’a doğru alçalırken sızdığını farkederek heyecanla yerinde dikiliyor.