Halil Cibran

Gezgin

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
Zaad yolunda yürüyen bir gezgin yakın köylerden birinde yaşayan bir köylüye rastlar ve işaret parmağı ile büyük bir alanı göstererek sorar:
«Burası Kral Ahlam'ın düşmanlarını yendiği meydan değil mi?»
Köylü:
«Burada hiç bir zaman savaş olmadı. Yalnız bir zamanlar büyük Zaad şehri burada kuruluydu. Ama sonra yandı ve kül oldu bu şehir ve şu an da güzel bir alan görünümünde, öyle değil mi?» diye yanıtlar.
Gezgin oradan ayrılır ve biraz yürüdükten sonra başka köylü ile karşılaşır ve sorar:
«Burası bir zamanlar büyük Zaad şehrinin kurulu olduğu yer değil mi?»
İkinci köylü:
«Hayır, burada hiç bir zaman bir şehir kurulmadı. Ama bir zamanlar bir manastır vardı, o da güney bölgesinden gelen insanlar tarafından yıkıldı.» diyecevaplar.
Daha sonra bir müddet yürüdükten sonra başka bir köylüyle karşılaşır ve sorar:
«Burada bir zamanlar bir manastır vardı değil mi?»
Üçüncü köylü:
«Burada hiç bir zaman manastır olmadı. Ama babalarımızın ve dedelerimizin anlattığına göre zamanın birinde buraya bir meteor düşmüş.» diyeyanıtlar.
Merak içinde yoluna devam eder gezgin. Sonra yaşlı bir adama rastlar, selam verdikten sonra sorar:
«Efendim! Buraya gelene kadar üç köylüye rastladım ve bu alanı sordum.
Ama her biri farklı bir şey söyledi ve hiç biri diğerini tut­muyordu.»
Yaşlı adam şöyle cevap verir: «Dostum! Bu üç kişide sana doğru olanı söylemiş; ama çok azımız bir doğruya başka bir doğru ekleyip gerçek doğruyu oluşturabiliriz.»
Bu kitap şu anda mevcut değil
82 yazdırılmış sayfalar
Bunu zaten okudunuz mu? Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
👍👎

İzlenimler

  • Xuraman Memmedovabir izlenim paylaşıldı5 yıl önce
    👍Okumaya değer
    🔮Gizli Derinlikler
    🎯Değer
    💧Duygusal

Alıntılar

  • b7751540629alıntı yaptı4 yıl önce
    Fuara çok güzel bir kız gelir çevre köylerden. Yüzünde bir zambak ve gül vardır, saçında günbatımı, dudaklarında ise şafak.
  • Xuraman Memmedovaalıntı yaptı5 yıl önce
    İki adam bir vadide yürürken, biri arkadaşına dağların oradan bir yeri işaret etti ve dedi ki:

    “Şu inziva yerini görüyor musun? Orada dünyadan elini eteğini çekmiş bir adam yaşıyor. Tek derdi Tanrıyı bulmak, başka bir şey de gözü yok.”

    Arkadaşı:

    “İnzivayı bırakmadan, insanların arasına karışmadan insanların acısını ve neşesini paylaşmadan, düğünlerde oynamadan, kaybettiği yakınlarının başında ağlayanlarla ağlamadan Tanrı’yı bulamaz o.”

    Birinci adam bu sözlerle ikna olmuştu içten içe ama yine de şu sözler döküldü ağzından:

    “Söylediklerinin hepsine katılıyorum. Ancak, bu adam iyi birisi ve etrafındaki insanların görünüşündeki iyiliğini yaşamaktansa yalnızlığını yaşasa iyi olmaz mı?”
  • Xuraman Memmedovaalıntı yaptı5 yıl önce
    Sevgili kızım. Hem gözle görülmeyecek kadar küçük, hem de gözle görülmeyecek kadar büyük olan bizleriz. İkisinin arasında ki yoluz biz.

Kitap raflarında

fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)