Sevgilinin gönlü, acıklı halimi gördü de, bana acıdı, yandı yakıldı! 0 yanışın kıvılcımları, dünya harmanına düştü; dünya harmanı da yandı, kül oldu!
Mum gibi yanan yakılan, ağlayan, eriyen bir güzel de, benim canıma bir ateş düşürdü! Öyle bir ateş ki, onun yüzünden taşla demirin canı bile mum gibi eridi!
0 ateşten, gece, binlerce aydın sabah meydana geldi!
Aşk mahallesinde; “Gönül evine bir pencere açıldı!” diye bir ses duyuldu!
0 nasıl bir penceredir ki, oradan, iğne kadar bile gölgesi olmayan yepyeni, bambaşka bir güneş doğdu!
Aklını başına al da, mekansızlık alemine gel! Bu alemde, her zaman bahar mevsimi hüküm sürmektedir; buradan başka her taraf soğuktur, kıştır!
Can, Şemseddin-i Tebrizî hazretlerinden geldi! Sen, can çekiştirmek istiyorsan, durma; git de, can çekiştir!
932. Allah’ım! Bizi, bedenimize ait isteklerden, şehvet ve hiddetten kurtar!
Mefa’îlün, Mefa’îlün, Fe’ulün