Üniversite, belki de bize daha başka hukuku üretecek bir aydınlanma, üretme yeridir. Evet, öyledir ve öyle olmalıdır. Üniversite, nasıl bir insan, nasıl bir toplum, nasıl bir hukuk, nasıl bir siyaset, nasıl bir üretim inşa edeceğiniz yerin de adıdır. Üniversiteye bu açıdan toplumun belkemiği olarak bakmak gerekir. Üniversite, fikir, ahlak, bilgi, doğa, evren, ve şüphesiz ekonomi üretir. Ama bunun ötesinde bilimlerin toplumsal ahlak ve senteziyle öğrenciyi yolcu eder, etmelidir, kapılarından.
Hayrettin Ökçesiz, Kassandra yazılarıyla, üniversitelerimizin hem içinde olan biten ve yaşananlarla, hem o kapılardan çıkacaklarla ilgili derin kaygılarını dile getiriyor. Her yazısını okurken başımdan kaynar sular dökülüyor, çünkü bu yazılar çıplak olmanın da ötesinde çırılçıplak! Ama onları soyan Hayrettin Ökçesiz değil, zaten kendileri çırılçıplak ortada dolaşıyorlar! Toplum bu çıplaklığı görmek istemediği gibi, sağından solundan üstlerini örtme çabasında.
Derim ki, iyi ve güzeli arayışlara üniversite öncülük etmelidir. Bu kitaptaki damıtılmış yazılar hepimize yeniden ve yeniden çok şey anlatıyor. Hepsi iyiyi ve güzeli arıyor. Arayış, direnişin adıdır aynı zamanda. Direniş de üniversitelerin…
-Orhan Bursalı